İSTANBUL ÜZERİNDEN TÜRK'E İŞARET

6 Ekim 1923 İstanbul'un İkinci Fethi... 29 Mayıs 1453'de Bizans'tan (Haçlı'dan) İstanbul'u Müslüman Türk'e bahşetti Rabbim...  1453'de İstanbul, güzel İstanbul kafirin elinden alınıp Müslüman Türk'e teslim edildi...  İstanbul'un ilk fethi 29 Mayıs 1453'de Sultan II. Mehmed'e nasip oldu... Bu yüzdendir ki; Sultan II. Mehmed, Fatih Sultan Mehmed diye anıldı...  Tam 465 sene ...

Devamını Oku

ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK: AZINLIKLARIN BAŞ BELASI VEYA AÇILAN VE DARALAN MİLLİYETÇİLİKLER ÜZERİNE DERKENAR

Avrupada modası geçmekte olup, ülkemizde sıcaklığını koruyan konulardan biri de çokkültürlülüktür. Çokkültürlü sosyal yapılanmalar özellikle sömürge ülkesinden 'anavatana' yerleşmiş yabancılarla, işçi göçü sebebiyle yerleşmiş yabancılara tanık olduktan sonra uygulanmaya başlanmış, liberal ve sol çevrelerde oldukça desteklenmiştir. Kabaca çokkültürlülüğü tarif etmek gerekirse, çokkültürlülük herhangi bir içtimai topluluk içerisinde farklı kültürlerin yanyana yaşatılıp devam ettirilmesi, bunlara devlet eliyle izin verilmesi, bu kültürlerin de oldukça yüzeysel prensiplerle birbirine bağlanarak bir liberal kültür oluşturulmasıdır. Burada ülkedeki mevcut egemen kültürün diğer azınlık kültürlerlerine egemenlik gütmediğini, bunun ancak genel prensipler üzerinde uygulandığının altını çizmek gerekiyor.

Devamını Oku

FIRAT'IN GİTTİĞİ GECE...

​(Bu satırlar o kara günün kara gecesinde, yürekten gelen seslerin küçük bir kısmının kalemin ucundan sızışıdır.) ​Saat gece yarısına geliyor.Karlı İstanbul sokaklarında tek başıma yürüyorum. Sokaklarda arabalar geçiyor, insanlar dolanıyor.Bazı kafelerde oturanlar var.Hemen yanımda yeni yapılmış bir rezidans yükseliyor.Karşıma bir yarışma programının afişi çıkıyor. Bir ülkücü ölmüşken ni...

Devamını Oku

Ey Türk Milliyetçisi, o giden tabut; aslında senin umutlarındı.

Ülkücüler Bayındır Tıp Merkezi'nin önünde toplanmış... Azmi başkan, orada toplanan kalabalığı teskin etmeğe çalışıyor... Televizyonlardan gördüğümüz bu idi... Sonra vakit ilerledi, tekrar geldi ve orada bulunanların asla duymak istemeyeceği sözler döküldü ağzından...

13 yaşında bir çocuk için hiç de öyle kolay olmuyormuş aslında.​ Hani umutlarını yüklediğin adamın gidişiyle çökersin ya... Ulan 13 yaşında çocuk ne anlar? Anlıyorduk işte... Yalnızca ocakta pişenlerin anlayacağı şeydi bu aslında... Yaşın kaç olursa olsun, fark etmemişti... Gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine fark etmiyordu... Çökmüştük...

Buz gibi bir havada Ankara ve karlar altında... Sokaklar tanımadığım milyonlarca insan doluydu... Koca koca adamlar, koca koca kadınlar ve bizler; hüngür hüngür ağlayarak kanlı canlı hiç görmediğimiz, elini öpemediğimiz Türk'ün son Başbuğu'nu ebedi aleme uğurluyorduk...

Devamını Oku

Cumhuriyet Ekonomisi (1950-1960)

DP dönemi yönetimi altındaki Türkiye'nin durumu günümüze kadar çok tartışılan bir süreçtir.  II. Cihan Harbi yıllarında Türkiye'de uygulanan devletin geniş stok tutma politikasından ve tarım sektörüne gereken önem verilmemesinden sonra, Marshal Planıyla beraber piyasada ihtihayç duyulan her şey mevcut olduğu gibi o zamana dek görülmemiş ürünler de piyasada rahat temin edilebilir dur...

Devamını Oku

Fırat Yamacında İsyan

tahtapod

​Fırat çağladı bugün
suya doydu toprak...

'Yılmaz' demiş anası
savaşır Yılmaz
bilir ki savaşırsa
bin yıllık çınar yıkılmaz

Devamını Oku

Mertlik Öldü...

​Kurtlar Vadisi'nde Seyfo Dayı vardı, hatırlarsınız. Öz dayımız kadar sevmiştik kendisini. Sonra önce dizi de daha sonra da gerçek hayatta dar-ûl bekaya intikal etti Nihat Nikerel...

​Kendisine Allah rahmet eylesin, fakat konumuz bu değil. Dizi de herkesi hatırlayacağı bir sahne vardır. Çakır, Polat, Seyfo, Memati Tombalacı'nın evine baskına giderler. Tombalacı onlara pusu kurmuştur, saatli bomba döşeli tünelden bomba tam patlayacakken sağ çıkmayı başarırlar. Çakır geriye doğru "ölen var mı?" diye seslenir. Seyfo Dayı cevap verir "var" diye. Polat sorar "kim öldü Dayı?"...

İşte burada Seyfo Dayı tarihe geçmesi gereken ibretlik cevabını verir; "MERTLİK ÖLDÜ YEĞENİM, MERTLİK ÖLDÜ!"

Devamını Oku

FIRAT ÇAKIROĞLU'NDAN MEKTUP!

Herkese değil, sana söylüyorum. Evet, sen, bu yazıyı okuyan kişi, sana söylüyorum. Benim kim olduğumu biliyor musun?​ Ben Fırat Çakıroğlu… Ege Üniversitesi Tarih bölümü 4. sınıf öğrencisiydim. 20 Şubat 2015 günü, üniversiteye yuvalanmış PKK militanlarınca bıçaklandım. Arkadaşlarım beni hastaneye polis aracıyla götürmek istediler, polis kabul etmedi. Cankurtaran tam 45 dakika sonra geldi....

Devamını Oku

Cumhuriyet Ekonomisi (1938-1950)

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1938'de vefaatinden sonra başlayan ve 1950'ye kadar süren süreç bir çok yönden Türkiye Cumhuriyeti için yeni ve Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı bir dönemlerindendir.  Bu dönemde yeni ekonomi politikası uygulandığı söylenemez. Lakin Türk ekonomi politikasında çok köklü değişiklikler yaşanan bir döneme gebe olan bir süreç olarak yine de olayları özetlemek g...

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin