Ben gittikten sonra mezar taşıma,
Hiç gülmezdi, mutsuz öldü yazarsın.
Bir mermer taş yerleştirip başıma,
Düzelmezdi, kötü kuldu yazarsın.
Özenle beslediğimizi sandığımız inek bir gece rahatsızlanıp ölünce annem veryansın etti. Böğürdükçe kolonu boynuzlayarak sesini duyurmaya çalıştı zavallı hayvan. Ansızın uykusundan uyanıp odamın kapısını yumruklayan annem apar topar ahıra indi. Arkasından koşar adım yürüdüm. Ahırın ışığını yakmış, ineğin ağzına elini sokmuş, ağzının içinde bir şeyler arar gibiydi. "Tut da" dedi, "yana çe...
Gönül mabedime zincirler takıp,
Terk ettikten sonra niye yaşadım.
Eski bir resimden yüzüne bakıp,
Kin güttükten sonra niye yaşadım.
Bakmayın siz neşeli, kedersiz durduğuma,
Dertlerim arkasında saklı sır duvarının.
Şiirlerle söyleşip hayaller kurduğuma,
Ne bugünün tadı var, ne umudu yarının.
Ölünce mezarımı taşla çevirin,
Sevmek nedir? Bilmeyen girmeyiversin.
Ağaçlarla etrafı kapatı verin,
Gözyaşımı silmeyen görmeyiversin.
Başı, sonu olmayan ebedi bir âlemde,
Adım adım ölmeye, doğduğum gün başladım.
Hayalinle avundum, fani ömür çilemde,
Seni kaybetmeye ben bulduğum gün başladım…
Sana "gel" demiyorum Sultan,
Gelmeyeceğini biliyorum.
Dur! Yine kızma hemen,
Sadece hayal kuruyorum.
Duygu ve heyecan adamıydı. Büyük kabiliyetti. Kıvrak zekası hiçbir akıl kalıbına iltifat etmezdi. Her karşılaşmamızda, onunki gibi durmadan işleyen bir zihni dünyanın az göreceğini düşünürdüm. Yazmak için yaratılmışlar arasında özel bir yeri vardı. Kolay ve acele yazardı. Yazdıklarını düzeltmeye girişmese de güzel çıkardı. Önce şairdi ve her zaman şairdi. Romancı ve hikâyeciydi. Birinci ...