bir rüzgar uğultusunda sevdim seni, bir davanın muştusunda sevdim, tebessümlerimi yolladım her bakışımda, bir kasım ayı yapraklar savrulurken, bir kitabın kapağında sevdim seni, tutulurken saçların sonbaharın rüzgarına… çığlıklar atarak parçalanırken şehir, bir kavganın doruğunda sevdim seni, yırtarken karanlığı o keskin fecir, kutsal saydığım bir çift gözün düştü yâdıma, kanımı döktüğüm...
sonbahar dökerken yapraklarını üstüme baktığın,gördüğün gibi değilim. yine aynı karın ağrısı çöreklenmiş üstüme sandığın,düşündüğün gibi değilim. bazen kötü,bazen iyi,bazen ise hallice, ben beni yaşarken bana düşman olmuşum heyecanını kaybettiğim şu parya bedende ben sadece bu cana düşman olmuşum. aramıza ördüğün duvarı sevdiğin renge boyadım umudumdan utandım, her gece ağladım ben şu ha...
daldı gözleri uzaklara,bu gece bir başka puslandı
oysa yaşı hala onyediydi saçına aklar aklandı
sırattan keskin geçmişi bağrına bir kor gibi saplandı
esrarlı saatlerin beşiğindeyim
ölüm ile kalımın eşiğindeyim
sensizliğin bağrına hançer gibi saplanıyorum
akıp gitmekte vakit
Telif Hakkı
© Hüseyin Erdoğan @tahtapod.com|Tüm hakları saklıdır.
sevda kervanıma nasıl girdin Nephen?
elvan toyları şenleniyor bahar gülüşlerinde,
kan sızan sinem tomurcuklanıyor,
kışı bitmez şu canımda dizgin güneşler açıyor,
Telif Hakkı
© Hüseyin Erdoğan @tahtapod.com|Tüm hakları saklıdır.
Milliyetçi dünya görüşünü,mücadeleyi öğreten babama ithafen… perinin meydanı çift çatallı divan,deli fırat'tır yolu ikiye yaran,iskarpini ayağında bir yiğit gördüm,torunun muydu yüreğinden o kan sızan. şeki bacı söyle hele nedir yüreğinin sızısı,gözünden akan yaşların, neydi bunca acısı,tabakadan çıkarır sert bir tütün yakar,bacı gelin giderken kardaş mahpus yatar. peri'nin meydanı bir d...
Konuya nereden başlasam bilmiyorum ama nereden başlarsam başlayayım haklı çıkacağımı biliyorum. Milliyetçi-Ülkücü bir Türk gencinin hayata tutunamayışından başlayayım. 57 yılını Milliyetçi Hareket'e adayan bir babanın evladı, doğduğu gün Üç Hilâl'in içine doğmuş, doğduğu günden bu yana Ülkü Ocakları düstûrunda yetişmiş Üç Hilâl'den başka hiçbir bayrağın gölgesinde oturmamış bir gen...
Bir zamanlar deli gönül vururdu arşın tavanına,hayallerim yırtardı görklü göğün acı fecrini,şimdilerde ise ne gök kaldı,ne doruk mavisi,hayallerde,güzel insanlarda güzel atlara binip gitti.Sen ki ; ey kara kışın son bulmaz bahârı,derdimle dertlenen karanlık sokakların ihtişamı,çankaya yokuşunda avaz avaz bağırdığım adını,cemreler düşmüş nurânlı gamzende kaybettim.Mihmandar gönlüm kapılmı...
Telif Hakkı
© Hüseyin Erdoğan @tahtapod.com|Tüm hakları saklıdır.
yiğidin harcı hüzünle karılmış, yuvası yıkılmış yarası kanamış, dost derdini yanmaya boynuma sarılmış, ilaçsız derde bulamadım derman. yoruldumda gurbet elde duruldum, evim yitti, yabanda yuvamı unuttum, karın üstünde hayallerimi uyuttum, ilaçsız derde bulamadım derman. feryat figan ettim şu halime, şar dağı yüz çevirdi derdime, ceyhan nehri aktı yüreğime, ilaçsız derde bulamadım derman....
Telif Hakkı
© Hüseyin Erdoğan @tahtapod.com|Tüm hakları saklıdır.