Bugün sizlere uzun bir aradan sonra "kültür- sanat" temelinde fikirlerim ve düşüncelerimi yazmamda kaynaklık eden bir yapıttan bahsetmek istiyorum. Beş yıldır hemen hemen tüm kategorilerinde yazma imkânı bulduğum, bilhassa kültürün ve sanatın dostu Tahtapod blog sitesi sayesinde görüp okuma şansı bulduğum minik öykülerden, ders çıkartılması gereken yaşanmışlıklardan, durusu sadeliklerden...
Bir kitap okuyup, hakkında yazacaksanız kuraldır; ilk olarak yazar hakkında bilgi verirsiniz. "Servet Somuncuoğlu Kimdir?" sorusunu cevaplamak yerine "Servet Hoca'mız bizim için kimdir?" sorusuna cevap vermeyi yeğlerim. Servet Hoca Türkiye'nin az yetişen, nadir bulunan cevherlerinden biridir. Akademik alana -türlü sebeplerden- çok fazla tesir edememişse de kafasına Türkoloji fikrini &nbs...
Daha önce "Hakkı Süha SEZGİN (1895-1963)'in, Kapı yayınlarından çıkan ve onun 100 yıl önceki İstanbul'u anlattığı ve dönemin VAKİT gazetesindeki köşe yazılarından derlenen, "İşgal günlerinde İstanbul" kitabını paylaşmıştım.(11/01/2020) Bugün bitirdiğim onun, bir keyifli kitabını daha paylaşmak istedim. Edebiyat meraklısı dostlarımın ilgisini çekecektir. Belkide okumuşlardır ben yeni okud...
Schadenfreude | Tiffany Watt Smith Bu kitap yeni ve ısmarladığım kitap sitesinden bugün öğle saatlerinde geldi.24.00 gibi elime aldım, hiç bırakamadan (tuvalet ve çay koyma haricinde) keyifle okudum. Böyle bir konudan bahsedip, ahlak felsefesi içine de sokulabilen bir konuyu, eğlenceli şekilde aktarılabileceğini hiç düşünmemiştim. Bu kelimenin dilimizde karşılığı yok, sözcük ü...
En güzeli neydi, biliyor musun? Ya başladığı yerden yeni bir benle devam ediyordu insan, ya da ulaştığı son noktadan yeni bir benle. İkisi de aynı kapıya çıkıyordu, salt devam etmeyi baz aldığımızda. Aksi durumda değişiyordu manzara. Geriye dönüp saplanıp kalmak değil de filmi başa sarıp yeni bir film kayda almak, yani ders çıkarmak, ses çıkarmak, kendini kendine duyurmak. Vücut için ger...
"Kafası rahat olan kimse bütün zenginliklere sahiptir. Ayağında bir ayakkabı olan ve sanki tüm yeryüzü deriyle kaplıymış gibi yürüyen kimse için de aynı şey söz konusu değil midir?.." Henry-David Thoreau "İzleyeceğim yolu ben çizdim. Yürümeye bir kere başladım mı hiçbir şey durduramayacak" Kant Hepimiz mutlaka yaşadığımız sürece bu cümleleri kullanmışızdır: ...
Ne oldu bizlere, neyimiz var? Niçin bu noktadayız? Yani neden bu kadar yıkık dökük, naçar, yorgun, kırılgan, umutsuz, mutsuzuz? Ayrıca her gün biraz daha çoğalan isyanımıza ne demeli? Keyifsiz insan portresinin ülkelerin dört bir yanını sarmasını nasıl karşılamalı? Teknolojik yaşam bu denli sirayet etmişken tüm derinliklerine insan hayatının, niçin dar alanda tufanı yaşıyor benlikler? So...
"Tanrı'nın kural tanımaz kulları: İslam dünyasında derviş toplulukları" Bu kitabı okudum. 1200-1500 yılları arasında Anadolu, İran, Irak ve Hindistan dolaylarında yaşamış dervişlere dair hayrete düşürücü detaylar içeriyor. Bugün derviş diye ortalıkta gezen pek kimse kalmadı. Çünkü sanılanın aksine zahit olarak adlandırılan ve zühd geleneği icabı bu dünyadan elini eteğini çeken derviş for...
BENİM KAHRAMANIM TÜRK HALKIDIR ÜZERİNEGüzel Türkçemize yaraşan, güzel Türkçemizle vücuda gelen, kalabalıklardan, yoğunluklardan beslenen, daha doğrusu demokrasiyi ifade eden gücünü halktan alma söylemi, siyaset dışı kullanımıyla da deyimleşebilen bir nitelik kazanmıştır. Bu sebepledir ki güzel başlayan bir giriş arz eder ve en çok duyduklarımız arasında yerini koruyarak halkta ve halkın ...