hiç ağıt düştü mü senin saçlarına
anamın aklarına özenen
su döktün mü dönmeyeceğini bildiğin yolcunun ardından
veya kan damlattı mı şiirlerin
suali dilsiz, cevabı kör süngülerin ucunda
çocuktum
ayıptır denmişti seviyorum demek
içten içe konuşmalarım hep bu yüzden
kızma suskunluğuma
dudaklarım senden yana kilitli
er meydanında cesurum aşk meydanında korkak
ürkerim yıkamam tabularımı...
İstifa Mektubu
Pür karanlığa büründüğünde etraf
Kör ayazda her gün, ben uyurken
Çöp toplayan bir adam varmış meğer
(Paragraf)
Donuk bir yüz şimdi karşımdaki.Aynaya bakma isteği yok içimde.Ruhum kapalı kapılar ardında saklı kalmışkenözgürlük türküleri söylemeye mecal bulamıyor dilim.Yağmur sanki bir tek bana yağıyor,her bir damla değdiği yeri ateş gibi yakarken ben geçmişi yakamıyorum.Camda oluşan buğuya artık hayallerimi çizemiyorum.Çizdiğim her hayalim,üstüne yığdıkları çirkinliklerinaltında enkaz oldu. Yü...
Otuz yıl öncesiydi ben doğmamıştım daha
Doğmadan adımladım ıssız kaldırımları
Kimi zaman oldu ki başkaldırmıştım şaha
Bir amaçta topladım tümledim yarımları
Yesevi sırlarını sevmezdi cahil zaman
Ateşe kül dökülür yetim kalırdı duman
reyhan suyunda yıkandık
kara yazı sen ve ben
boydan boya memleket
dinledim konuşmalarını sustukça
inkâr...
zincirli gece
onulmaz dilimde bir türkü patlar
buğday rengi saçlarında toprak kokusu
gözlerinde
düşen yiğitlerin efkarı
duruşu mağrur
bakışlarındaki ağıdı göstermez zalime
başsız kalan Türklükğe baş olmaya geldi
yedi düvel gülerken halkımın haline
başak kokuyordu bakışların
bu yüzden kavgam toprağa benzer
tarla başında
unuttuğumdan beri çocukluğumu
kalemim daha keskin
hayli zaman geçti
halamın entaresine mantar doldurmayalı
toprak yola isyan edeli
yakar ayaklarımı asfalt
bir apartman yıkılsa başıma da
dönsem geri
tutsam getirsem güne evveli
Kapat gözlerini uyu küçüğüm
Aşk düşsün düşüne yönü görürsün
Derdimi sormadan büyü küçüğüm
Öykümde yarını dünü görürsün