Bugün böyle der, yarın şöyle der
Her türlü kılığa girer şakşakçı
Önüne düşenin ardından gider
Sorgusuz sualsiz yürür şakşakçı
Düşün taşın öyle cevap ver bana
İkisi arasında fark var mı hiç
Şu Patizanlığı atın bir yana
İkisi arasında fark var mı hiç?
Bir film şeridi gibi gözlerimizden geçin
Asla sormayız size "Neden gittiniz, niçin"
Atsız atam evvelden cevaplamış suali
"Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için"
(Bahçeli Kahrından Öldürdü Deyin)
Eğer ölür isem bu genç yaşımda
Bahçeli kahrından öldürdü deyin
Aynen böyle yazsın mezar taşımda
Bahçeli kahrından öldürdü deyin
Sen ben gece efkar
Senede bir yağacak artık kar
Dağlar kırıldı gönlümüz sağlam
Dağ kırık Gök yamalı adını analı
Senin adını hep anmalı
sensizliğin gözlerime ağır geldiği zamandı
son sigarayı yaktım yüreğimde
kulaklarım adımlarının sesine hasret
uykuyu haram ettim yorgunluğa
Derde düşen yüreğim Rabbine şiir sunar
"Hay" deyi yandım güzel, aşıkların aşkına
Tanrı sevdiği kulu bin bir çileyle sınar
"Vay" deyi yandım güzel, aşıkların aşkına
Çocuk feryadı değdi "İmdat" diyen çağrıya
Nasıl dayansın kuzum böyle derin ağrıya
Ninni söyler şiirim yitip giden yavruya
Oralardan sesimi duyuyor musun Halep?