Kum saatinin aşkı;
Sen boş olan ben se dolu
Akardım tane tane doldurmak için seni,
Bir yanın dolarken diğer yanın boşalırdı,
Bir kasım sabahı kayıp gittin dudaklarımdan
Sonbaharı sende bitirdim
Önümde uzun bir kış
Sarılıp yanarken çıranda
Yanıp yanıp
Özlemekte varmış seni;
biliyorum pek sevmiyorsun şiiri..
fakat devriktir benim cümlelerim..
satırlarım dar, yüklemlerim dağınıktır..
öznelerim çoğu kez saklanır kelimelerimin ardına..
faili meçhuldür fiillerim..
bahsetme benden kimseye..
seni ne çok sevdiğimden söz etme sakın..
Kaç yıl oldu senden ayrı düşeli,
Hasretinden bir deliye döndüm yar.
Ayrılıkmış bu sevdanın bedeli,
Bir kor idim yavaş, yavaş söndüm yar.
Geride bıraktım seni,
Bak yine gidiyorum...
Mecburen, mecburiyetten.
Ayaklarım yorgun bedenimi,
ruhum ise seni taşıyor
giderken, beni götürdüğün kadar uzaklara.
Bir omuzumda yokluğun,
Diğerinde hasret,
Yine en ağır yükle yola çıktım,
gidiyorum.
Geride bıraktım seni,
Bak yine gidiyorum.
Bir yanım hep seninle,
Bir yanım hep şimdi, burada,
Gönlümde sıcaklığın, gülüşün, dokunuşun,
Sım-sıkı saran kollarında, mazide diğer bir yanım…
Paramparçayım, kırıldım,
Sensiz yarınlara kırgın gidiyorum.
Yüzünü görmedim belki yıllar var,
Gece düşte gördüm diye kızmışsın.
Anlamadım sanki kızacak ne var,
Bir de hayr'a yordum diye kızmışsın.
Sıradan bir sevdayı benden bekleme sakın,
Âşık isem girdiğim kalbi doldurmalıyım.
Bedenine, ruhuna daima olup yakın,
Sevinçleri yeşertip, derdi soldurmalıyım.