İnsan kalemi buldu, söze tahayyül düştü,
Âlemi çözmek için ruha tahammül düştü.
Gerçeği arayana aleniyken kâinat,
Gündüze kara perde, gecelere tül düştü.
Sohbet ettik tepedeki ağaçla
En korktuğu harlı narmış öğrendim.
Dedim ki 'Bir derdin var mı yamaçla?'
Bir hasmı da soğuk karmış öğrendim.
Suçsuz iken başı öne eğildi,
Yalan yanlış söze kandı neylesin...
Aradığı merhem bile değildi,
Kırık kalbe yara bandı neylesin?
Çökmüştü ufuklara, kara kara bulutlar,
'Hasta adam' dediler, gerek yoktu meale.
Yangınların külünden, filiz verdi umutlar,
Vatanımın bağrında, göründü nurdan hale,
Kanla yazıldı destan, 'Geçilmez Çanakkale!'
Hüzündü sevdandan bana hediye,
Geçmişi hesaba vurdum az önce.
Sevmek hata mıydı acaba diye,
Derinden düşünüp durdum az önce.
Yaş kemale erse de gecikmiş sayılmazsın,
Olur olmaz yaranı sakın deşme emmoğlu.
Yalnızlık badesiyle sarhoşsun ayılmazsın,
Kara kalbe kabrini sakın eşme emmoğlu.