Bir kasım sabahı kayıp gittin dudaklarımdan
Sonbaharı sende bitirdim
Önümde uzun bir kış
Sarılıp yanarken çıranda
Yanıp yanıp
Özlemekte varmış seni;
Suçsuz iken başı öne eğildi,
Yalan yanlış söze kandı neylesin...
Aradığı merhem bile değildi,
Kırık kalbe yara bandı neylesin?
Geride bıraktım seni,
Bak yine gidiyorum...
Mecburen, mecburiyetten.
Ayaklarım yorgun bedenimi,
ruhum ise seni taşıyor
giderken, beni götürdüğün kadar uzaklara.
Bir omuzumda yokluğun,
Diğerinde hasret,
Yine en ağır yükle yola çıktım,
gidiyorum.
Geride bıraktım seni,
Bak yine gidiyorum.
Bir yanım hep seninle,
Bir yanım hep şimdi, burada,
Gönlümde sıcaklığın, gülüşün, dokunuşun,
Sım-sıkı saran kollarında, mazide diğer bir yanım…
Paramparçayım, kırıldım,
Sensiz yarınlara kırgın gidiyorum.
Gönül âleminde koca devdim de,
Bir senin gönlünü haklayamadım,
Tertemiz bir aşkla seni sevdim de,
Nezdinde, gönlümü aklayamadım.
Yükselir yükselir sıralı, sürgün
İp gibi gerilir bu dağlar Kezban.
Beş değil, on değil, sadece bir gün
Ölse de dirilir bu dağlar Kezban.