ÇÜNKÜ BİZ

Bakmayın kültürü, gelenekleri, kurumları, teamülleri en çok bizim koruduğumuza...

Bu, tamamen milli değerlere olan bağlılığımızın sonucu olmakla birlikte; bunu yapabilmek için gelenekleri en çok aşanlar da yine bizleriz. Dikkat buyurun, gelenekleri çiğneyen, yok sayan vb. demiyorum. Özellikle "aşan" diyorum.

Çünkü bizler, gelenekleri korumak için geleneksel hale gelmiş olan, kitap okumama inadını yıkabilmiş insanlarız. Çünkü bizler, geleneksel hale gelmiş olan, şartlara göre tavır belirleme keyfiliğini terk edip; fikirlerini hayat gayesi haline getirmiş ve o fikirler çerçevesinde hayatını sürdürmeye çalışan insanlarız.

Devamını Oku

​Avrasyacıların Sahte Cenneti

İşte bu noktada sorulması gereken temel soru şu ''Avrasya Cennetinin'' MESİH'i kim? Cennetin bitip politikanın başladığı yer burası... Coğrafi olarak Asya ve Avrupa birleşik kıtasını ifade eden ''Avrasya'' kavramı, zaman içinde politik bir anlam kazanarak coğrafya tabanlı bir siyasi ideolojinin adı olarak karşımıza çıkmıştır. Dünyayı kendi yerleştiği yerden gören, Doğu ve Batı olarak iki...

Devamını Oku

EĞİTİLMİŞ TOPLUMSAL DUYARSIZLIK, POP KÜLTÜRÜ VE BAŞKA FELAKETLER...

Modern hayatın veya belki de pop kültürünün bize bizden habersiz öğrettiklerinden biri de büyük değişimlerin büyük gürültü ve göstergelerle gelmesidir. Tabii ki bunda sinema yani Hollywood'un etkisi tartışılmaz. Duygusal, daha çok bireyin iç dünyası ile alakadar filmlerde bu tür gürültülü ve büyük etki gösterimlerine yer olmasa bile hikayenin akışını değiştiren, bireyin duygularının deği...

Devamını Oku

GÖREVİNİN BAŞINDA!

Belli ki bu hafta ki Salı konuşmasını uzun uzun düşünmüş. Bence bu konuşmayı hazırlarken, kendi kendisine şöyle seslenmiştir "Bu Salı bunlara küfür etmeyeyim. Küfür etmek yerine öyle bir konuşma yapayım ki hepsi küfür yemekten beter olsun, yerinden zıplasın." Tebrik etmek gerek. Hepimizi çıldırtmayı başardı! Bilgemizin salı konuşmasını dinlerken, birden ayağa kalkarak, şizofren gibi tele...

Devamını Oku

KÜRT SİYASİ HAREKETİ ÜZERİNE

KÜRT SİYASİ HAREKETİ ÜZERİNE

Artık Pkk her yerde. Okullarda, mecliste, bürokraside hayatının geneline yayılmış örgütlü olarak varlığını sürdürüyor. Otuz yılı aşkın süredir yaptığı eylemler göz önüne alındığında bugün örgüt kendini aşmış ve en müreffeh zamanını yaşıyor. Her ülkede her devirde isyanlar olmuştur. Merkezi yönetimler isyanları genelde güç ile bastırıp ardından yeni isyanlar gelmemesi için isyancı düşünüş...

Devamını Oku

TERÖR VAR TERÖRİST VAR

Önceki gün İstanbul Yenibosnada motosikletli bir canlı bomba eylemi yapıldı çok şükür can kaybı yok fakat televizyonlarda ve sosyal medyada kendine fazla yer bulamadı.

Keza bu sabah Ankara'da kendini patlatan canlı bombalar da öyle... 

Çünkü biz iki buçuk aydır aynı konuyu konuşuyoruz. Önceki ve sonraki terör eylemlerini unuttuk. 

Dini ve vicdani duygularımız sömürülürken buna çanak tutanlar şimdi iktidarlarına zarar verdiklerini anlayınca fetocuların ne olduğunu anladılar. 

Zile müftüsü gibi Kuran'ı Kerim pastası yemeseler de birlikte Zaman gazetesinin pastasından paylarına düşeni yediler, "ne istediler de vermedik?" diye sonradan da sitem ettiler.

Devamını Oku

Türk Dış Politikasının Psikolojisi Değişiyor

    Tarih bize her dönem Batılı Devletlerin iki yüzlü birer hain olduğunu göstermiştir. Bunun altında yatan sebep ise Cerablus harekatında TSK'nın kahraman mehmetçiğinin; menşei Almanya'ya ait olan, kullanma yetkisi PYD terör örgütünün eli kanlı iblislerine verilen roket atarla şehit olmasıdır. Sadece bu da değil; Ortadoğu da yaşanan bir çok olayda Batının alçaklığına şahit olduk. Ayrıca Suriye iç savaşından bu güne Batı o mümbit topraklar üzerinde planlarını kurgulamaya başladı. Kendilerinin gayri-meşru çocukları ile peydahladıkları IŞİD'i miladı dolduktan sonra kendi elleri ile düşman ilan ettiler. Bu düşmanlığı, eski düşmanlarının karşısına yeni bir düşman yaratarak ilan edebilmek gerekliydi ve IŞİD türevi yeni bir terör örgütü yarattılar. 

Devamını Oku

Hilâl-i Ahmer'den Bugüne Milli Yardım Organizasyonları ve Ülkü Ocakları Türkmenevi

​Türk Kızılayı'nın atası olan Hilâl-i Ahmer 1863'de biraz da Kırım Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan toplumsal yaraları sarmak için kurulmuştu...

​Sonra 93 Harbi, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı yıllarında da faaliyetler gösterdi. Genelde mensupları ve gönüllüleri devrin milliyetçi kadroları olup; can siperane bir mücadele veriyorlar ve nerede bir mazlum, bir masum, bir mağdur varsa, ülkeden ülkeye, ilden ile dolaşıp yaraları sarmaya çalışıyorlardı. Gerektiğinde toplumsal muhafızlık rolünü üstlenip cepheye gitmekten ve silah kullanmaktan geri kalmadılar...

Cumhuriyetle birlikte Osmanlı'nın çökmüş teşkilatları lağv edilirken Hilâl-i Ahmer gibi yararlı bir teşkilatta ismi Türkçeleştirilerek Kızılay olarak faaliyetlerine devam etti. Kızılay aynı zamanda İslam Coğrafyasının Kızılhaç'la yarışabilecek kapasitedeki tek yardım organizasyonuydu, yurt içinde ve dışında nerede ihtiyaç varsa oradaydı Türk Kızılayı...

Devamını Oku

BİREYSEL İDEOLOJİDEN DEVLET İDEOLOJİSİNE

​Yazıma başlamadan önce; Emin Alper ve Özgür Sevgi Göral'ın "Aydınlar Ocağı" adlı makalesinden yararlandığımı söylemek isterim. 

Yazıda 1960 darbesi sonrası milliyetçi kesimin içine düştüğü ahvali ve darbeden ne derece etkilendiklerini, ihtilal sonrası tanzim edilen "Aydınlar Ocağının" fikri temellerinin neler olduğunu, bu fikirlerin devletin resmi ideolojisi haline nasıl geldiğini anlatmaya çalışacağım. 

Son olarak 1990 yılı ve sonrası gelişen siyasi arenada "Aydınlar Ocağı" ve "Türk-İslam Sentezi" fikriyatının önemini kaybetmesindeki sebepleri makale ışığında değerlendireceğim. 

27 Mayıs 1960 darbesinde en fazla etkilenen şüphesiz milliyetçi- muhafazakâr cenah oldu. 

Devamını Oku
Etiketler:

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin