İSKANDİNAV ÜLKELERİ NASIL BATTI

20191117_161601

ŞU İSKANDİNAV ÜLKELERİ YOK MU? Zındık herifler fatiha okumazlar. Allah bilir aşure bile yapamazlar. 12 bin yıllık gölü kurutmaktan âciz insanlar. İşsizlik %14 seviyesinde. Ekonomiyi duayla düzeltmezler. Yandaş medyaları da yoktur belki. Hilal Kaplan gibi duayen bir gazetecileri yoktur şimdi bunların. Kişi başı milli gelir de Afrika ülkelerinden geride kesin bunlar. Hane başı et tüketimi ...

Devamını Oku

DEMİREL İÇİN

Suleyman_Demire_20210617-184346_1

Son yıllarda, "Bu şartlarda Demirel'in çeyreği kıymetinde bir siyasetçi başta olsa, Türkiye iki misli büyürdü.." demekten kendimi alamadığımı yakın arkadaşlarım çok duymuşlardır. Çünkü, bu ülkeyi zerrelerine kadar bildiği gibi, dünyayı da derinden tanıyan bir isimdi. Önemli roller oynayacağı kesindi. Onu, bize tam mânâsıyle merhum Yılmaz Öztuna sevdirmişti. Türkeş'i tanıdıktan sonra, baş...

Devamını Oku

Kalkınmanın anahtarı takva mı?

SosyalSermayeIII_Takva

Sonraki yüzyıllarda Akdeniz'in-- hatta dünyanın-- sanat ve ticarette parlayan merkezi olacak Kuzey İtalya'da 11. asırdan itibaren toplum sermayesi birikiyordu: İkili ilişkilerde güven, saygı, sevgi ve ahlâk. Fertle toplumun ilişkilerinde de yine ahlâk, edep ve dayanışmayı sayabiliriz. Bu sonuncusuna kardeşlik, ahilik de denir ve "biz" anlayışını yaratan bu duygudur. Fransız ihtilalinin f...

Devamını Oku

TOPLUMCU DÜŞÜNEBİLMEK…..?

Bugün yaşadığımız toplumsal tramvalar için 4 Ocak 2016'da yazmışım. Toplumda herkes bir uğraş içinde. Daha iyi bir evim,daha iyi bir arabam olsun...Daha yüksek bir gelirim olsun diye...Çocuğum daha iyi okullarda okusun,Daha güzel ortamlarda,daha lüks bir hayat yaşayalım diye..Evet bu herkesin EN DOĞAL hakkıBuna kimse bir şey diyemez, ama YETERLİMİ…? Tabiikide DEĞİL.Çok iyi bir evde ...

Devamını Oku

Alt Akıl: Aptallar ve Diktatörler'in İçindekiler bölümü

Bu kitapta acaba nelerden söz ediliyor diye merak edenler için... Kitabın "Söz Başı" bölümü de 
http://bilimdili.com/toplum/aptallar-ve-diktatorler/
bağlantısından okunabilir. 

Devamını Oku

Sosyal Sermaye sebep mi sonuç mu?


Türkiye "az gelişmiş ülke" olduğunu galiba 1960 darbesinden sonra fark etti. O güne kadar kalkınmışlık, geri kalmışlık pek gündemde değildi. Darbeden sonra fikirlerimizin şirazesi çözüldü. Hani 1980 darbesinde her şeyden anlayıp her şeyin doğrusunu bilen yüce liderimiz Kenan Evren'in bize bol geldiğini söylediği anayasa işte o 27 Mayıs anayasasıdır. Bizler onun sağladığı fikir hürriyeti içinde geri kalmışlığımızı keşfettik.

Etilerden geri miyiz?

Sonradan batılılar daha politik olmaya karar verdi ve bize "geri kalmış" veya "az gelişmiş" yerine "gelişmekte olan" denmeğe başlandı… 60 sonrasının prenslerinden Atila Karaosmanoğlu, İtalya'yı yakalamamız için birkaç bin yıla ihtiyacımız olduğunu söylemişti ve bu pek hoşumuza gitmemişti.

O günlerde bir taksi şoförünün bana "yahu biz Etilerden de mi geriyiz?" diye sorduğunu hatırlıyorum. Bu kıyas Karaosmanoğlu'nun aklına gelmemişti zahir.

Devamını Oku

SIFIR SORUNLU AYAK YOLU TARİFESİ

​Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yıllık iktidarları döneminde ekonomimizin çok geliştiğini anlatıp, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları artık cüzdanındaki parasıyla gurur duyuyor, iktidarımızın özetini paramızın itibarında görmek mümkündür" diyerek yine çok ilginç bir örnekverdi: "Paramızın değeri nerden nereye geldi, eskiden tuvalete bir milyona gidiliyordu be, şimdi artık bir liraya gidil...

Devamını Oku

LÂFIN HARMANI OLMAZ...

"Hepinize iyi günler. Hoş geldiniz hepiniz... Kusura bakmayın ben ilk defa böyle bir toplantıya katılıyorum ve ömrümde de ilk defa otele geldim... O yüzden yanlış yaparsam anormal laflar konuşursam kusura bakmayın. Şimdi burada yapılan toplantıdaki konuşmalara baktığımda, kusura bakmayın ben hiç bir şey anlayamadım... *** Ben şimdiye kadar böyle bir şey görmedim. Biz buraya bu toplantı b...

Devamını Oku

Ahlak gerekir mi?

Şahsî çıkar yerine ahlâkı, güven ve saygıyı tercih etmek, uzun vadede toplumları kalkındırıyor. Ancak bu bağlantıyı tek insanın öngörebilmesi mümkün değil.

Uzun vadede cemiyet kazanacak diye kısa vadede kişisel çıkarı ertelemek kendiliğinden gelişecek bir davranış mı?

Bir zamanların popüler kitabı "Duygusal Zekâ"da Daniel Goleman, kişisel hazzın ertelenmesini anlatır. Dört yaşında çocuklar birer birer deney odasına alınmakta, her birinin önüne bir şekerleme (marshmallow) bırakılmakta ve psikolog, "Ben dönene kadar bunu yemezsen sana daha bir avuç veriririm" deyip odayı terketmekte. Bazı çocuklar psikolog çıkar çıkmaz şekerlemeyi mideye indiriyor. Bir kısmı ise büyük eziyet çekse de ilerde gelecek bir avuç şeker için sabrediyor. Sabra yardımcı olacak davranışları gözlenmiş: Şekere değil de tavana, duvarlara bakmak. Kalkıp stres atmak için tepinmek. Deneye katılan çocuklar 14 yıl sonra bulunup incelenmiş. Hazzı erteleyenlerin tahsilde hayatında, hemen yiyenlere kıyasla fark attığı görülmüş.

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin