''Siyaset, yalan söyleme sanatı haline geldi ve politikacı inanılırlığını kaybetti." Recep Tayyip Erdoğan13.08.2009 Bak bak bak! Şu söze bak, şu kurulan cümleye bak! Birileri, "Vatandaş devlete yalan söylerse büyük suç, devlet vatandaşa yalan söylerse siyaset olur" demiş. Verip mehteri oturmak varken soysuzca, namertçe ettikleri lâfa bak! Ulan alçaklar! Ulan namussuzlar! 1940'larda böyle...
Türkiye nüfusunun yüzde yirmisinin kontrolsüz göç sebebiyle yığıldığı şehir, İstanbul. Her birimizin gönlünde aşk zihninde bağlılık duyduğu, ömrümün 38 yılını geçirdiğim ve kalanında da yaşayacağım şehir. Umudumu hiç tüketmeyen, evim haline getirdiğim, taşralı çekinikliğinden kurtulmak için uzun yıllar çabaladığım, hayatımı kurduğum, gelince dönmeyi unuttuğum şehir. Sevgili İstanbul sana...
Yalanlar ve yalancılar o kadar çok karıştı ki birbirine, artık hangi söylenen yalandı, hangi söylenen doğruydu bilen yok. Üç kuruşluk dünyevi çıkarları için dini ve milli değerlerimizi, ortak hassasiyetlerimizi katık yapıyorlar... Elini sallasan yalana çarpıyor, kolunu sallasan yalancıya... Kimsenin yüzü kızarmıyor; hemen her konuda nefes alır gibi, su içer gibi söylüyorlar ya...
Aslında gerek çok futbol ile ilgilenmem, gerekse geride kalan az ilgi alanımda da GS'lı olduğum için konuyla alakadar bir şey yazma niyetim yoktu. Ama son FB - BJK maçında yaşananlar, ve maçtan sonra gördüğüm tepkilerde olayın sadece futbol ile alakadar olmadığını, uzun zamandır toplumumuzda gözlemlediğim bir olumsuzluğun spor alanında yansıması olduğunu düşündüm. Bir çoğumuz hayatın far...
Ne zaman öleceğimiz önemli değildir. Önemli olan nasıl öleceğimizdir, bize düşen şerefimizle ölmektir. İki ölüm olmadığına göre o tek ölüm yiğitçe olsun! Şehit Komutan, Çeçen Mücahit Şamil Basayev Namerde Değil, Merde Dahi Eğilmeyen; Bozkurt Yürekli Ozanım Arif Şirin'e; Her çağı şan ve şerefle dolu, tarihin gördüğü en büyük milletlerden olan büyük Türk Milleti, her devirde, tıpkı Ergenek...
"1919 Mayısının 19.Günü Samsun'a Çıktım. Genel Durum ve Görünüş : Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu topluluk savaşta yenilmiş, koşulları ağır bir ateşkes antlaşması imzalamış. Ulus yorgun ve yoksul durumda. Ulusu ve ülkeyi savaşa sürükleyenler, kendi yaşamlarının kaygılarına düşerek, yurttan kaçmışlar. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet, güçsüz, onursuz, korkak, kendilerini...
Birkaç yıl evvel şehir merkezinden aynı şehrin köyüne taşındım. İlk heves ile arabamı kilitledim, işe minibüs otobüs ne bulursam onunla gidip geliyorum. Burası hâlâinsan evladı ile dolu diye düşündüren ince davranışlar görüyorum, sanki uzak gurbetten vatana dönmüş gibi hissediyorum, tam bir kavuşmuşluk hali içindeyim. Böyle günlerin birinin akşamı iş dönüşünde normal servisler bitmiş, nö...
Kavimler göçünün hep eski tarihlerde olduğu anlatılır ama günümüzde de devam ediyor. Tabi beyin göçü de. Haliyle iyiler, daha iyi yerlere giderken 90 ve altı hep bize kalıyor... ***İktidara yakın olan ve milleti boş işlerle oyalama programları yapan kanalın "Yemekteyiz" adlı yarışmasında erkek yarışmacı, "Beyindeki loblar savaş ediyor, bir tanesine karar veriyor onun sonunda" diye belir...
Kaplumbağa gibi yaşayacaksın Hiçbir şeye sahip olmadanSadece evin olacakSeninle seyahat edenSeninle yaşayanSeninle can bulan Kendin kadar özgür olacaksınKimseyi rahatsız etmedenKimseye dokunmadanYavaş yavaş yaşayacaksınYavaş yavaş ilerleyerek Ama sorunlarla karşılaşınca Öyle kafanı çekmeyeceksin içeriKaçmayacaksınGömmeyeceksin kafanı toprağaDeve kuşu gibiKorkak olmayacaksın Hayat karşısı...
