Bin Yılın Hikmetiyle Cumhuriyetimize Bakış

Cumhuriyeti bir türlü benimseyemeyen, şanlı zaferlerin ve büyük bir tarihin özlemiyle bugünü layıkıyla idrak etmeyi ıskalayan sevgili muhafazakar kardeşim, bu yazımda doğrudan sana hitap edeceğim.

Sevgili kardeşim, tuğralı Doblo'muz ve gönlümüzdeki ecdad aşkımızla sen-ben Osmanlı devrinde yaşasak, "Nü resim çizen adamdan halife mi olur, koca padişah nasıl batı klasik müziği formunda eserler besteler -ki aynı padişah kendi büstünü yaptırmıştır ve büst-heykel filan sana-bana göre günahtır, hanedan kadınları nasıl tesettürlü olmaz, ne demek örfi hukuk, şeriat neyimize yetmiyor?" diye yine itiraz edecek, Osman Bey'in aslında mübarek Anadolu Selçuklu sultanına karşı yabancı odaklarla işbirliği yaptığına, Bizans'la hiç savaşmadığına, kuruluş denen şeyin aslında hiç gerçekleşmeyip resmi tarihin bir yalanı olduğuna inanacaktık. Bu saçmalıkları yayan nice sözde aydınımız olacaktı. Gönlümüzde maziye bitmez tükenmez alevli bir özlemle "Toparlanın, özümüz olan Selçuklu'ya dönüyoruz" kampanyaları düzenleyecektik.

İşin kötüsü, Selçuklu'da yaşasak Karahanlı'ya, Karahanlı'da yaşasak Uygur Devleti'ne hasret duyacaktık. Gide gide küçülecek, küçüle küçüle varacağımız Ergenekon'un demirden dağlarının arasında sıkışıp yok olacaktık. Sürekli geçmişte takılıp kalan aklımız, bugünü idrak ile mevcudun kıymetini bilmemizi imkansız kılacak, geleceğe bakmamızı ise bir hayal haline getirecekti!

İyisi mi gel, cumhuriyetimizin kıymetini bilelim, kardeşim. Bak cumhuriyet dediğin şey fanatik Kemalistlerle fanatik anti-Kemalistlerin ittifakla iddia ettikleri gibi bir adamın tek başına tasarlayıp bir günde ilan ettiği bir şey değildir, laiklik de öyle. Medeni-laik cumhuriyetin kuruluş süreci ta 3. Mustafa'larla başlar, 3. Selim ve 2. Mahmud'larla büyür, İttihatçıların eliyle zirveye tırmanıp nihayet Gazi Paşa'mızın eliyle gerçekleşir. 1750'lerde başlayan bu modernleşme süreci çok çetindir; birçok ilim ve devlet adamı bu amacı gerçekleştirmek için emek, kan ve can vermiştir. Gel 250 yılı aşan bu kutlu mücadelenin kıymetini bilelim. Cumhuriyetimizin eksiklerini tartışıp tamamlayarak layık olduğumuz yönetim için çalışalım. Aydın insanlardan müteşekkil, basını hür, mülkiyet hakları tam güvencede, demokrasisi dünyaya örnek, fikir ve inanç hürriyeti tam, barış içinde müreffeh bir ülke olmak için çabalayalım. Sıkıntılarımız çoktur, fakat gel, devletimizin temeline dinamit koyma hevesimizin aslında önce 250 yıllık bir savaşa, sonra binlerce yıllık var olma mücadelesine ihanet olduğunu bilelim.

Sıkıntılarımızı çözme bahsine gelince, bu barede söylenecek söz çoktur. Koçi Bey 1600'lerde 4. Murad'a ne tavsiye vermişse biz de devletimize o tavsiyeleri vereceğiz. Adaletle zenginleşmenin ilişkisini 1500'lerde formülize eden Kınalızade Ali Çelebi'den, hatta İbn Haldun'dan aldığımız derslerle cumhuriyetimizi adalet eksenine sımsıkı sabitleyeceğiz. Hatta üç yüz yıl daha geri gidecek, Nasiruddin Tusi'nin Ahlak-ı Nasıri'sinden adaletin aslında sevgiye dayandığını öğrenecek, her şeyden önce işe birbirimizi sevmekle başlamamız gerektiğini göreceğiz. İlk düğmeyi yanlış iliklersek, yani birbirimizi sevmeyi başaramazsak, bugünkü hiçbir siyasi tercihimizin kötü akıbetimizi düzeltmeye kâdir olamayacağını fark edeceğiz. Birbirimize ve tarihimize düşmanlık, geleceğimizi yok ediyor, görmüyor musun? Toplumun farklı kesimlerini birbirine kim düşman ediyorsa, kim milletin fertlerini birbirine karşı nefretle dolduruyorsa yalnız ona düşman olacağız!

Bizim tarihimiz ne 1900'lerde ne de 1300'lerde başlamıştır; biz binlerce yıllık tarihi olan, büyük bir milletiz. Binlerce yıllık serüvenimizin son hali Türkiye Cumhuriyeti ise onu sahiplenir, kıymetini bilir, sorunlarının çözümüne binlerce yıllık hikmet birikimimizle bakarız. Osmanlı'ya dönüş yok, Selçuklu'ya dönüş yok, Ötüken'e dönüş yok; her dem yeniden doğarak yarının ufuklarına yürüyeceğiz.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!


Fatih Akıcı

(Görsel Referansı: https://www.behance.net/gallery/21659843/Atatuerk-Great-Leader-Atatuerk-Series)

Telif Hakkı

© Fatih Akıcı @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Yıldızlar Parıldıyor Hala
SADECE İYİ PARTİ NATO YANLISI DEMEK NE KADAR DOĞRU...

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin