Yapışmışız devlet ananın muhafazakâr göğsüne
Yıllardır emiyoruz da gıkı çıkmıyor
Yüreğinde zaruri bir şefkat
Samatya'da meşhur bir Eşref vardı,
Baştan sona namdı o Deli Eşref.
Adı gibi şeref için yaşardı,
Garibana damdı o Deli Eşref.
Adına vatandaş diyenler bilir
Yıllara dayanır yaşı Rıza'nın.
Bu acı kaftanı giyenler bilir
Yerinde ağırdır taşı Rıza'nın.
Şiir bilinmezlik ceketini giydiğinden beri
Şarkılara yakışmıyor sesim
Okunmayı bekleyen kitaplar
Masamın üstüne çöreklenmiş yıldız kümeleri
Koparmaya kıyamıyorum, cahilliğim bu yüzden.
Yine mektup yazmışsın ahval nasıl demişsin,
Duvarımıza çivi çakamaz olduk emmi.
Vekilin keyfi gıcır n'eder asıl demişsin,
Kendi çocuğumuza bakamaz olduk emmi.
Dinle anlatayım; nasıldır huyum,
Kumaşı giyerim, keten istemem.
Zor beğensem bile, işte ben buyum,
Pamuklu severim, saten istemem.
Burası köy yeri, burada kışlar
Kar ile boranla geçer Yusuf'um.
Kar erir, ardından ilkbahar başlar
Bitkiler yeşerir, açar Yusuf'um.
Bir ümit diyerek belki bin kere
Soruldu sorulan, iş işten geçti.
İtilip kakılıp sebepsiz yere
Kırıldı kırılan, iş işten geçti.