Ana rahminden çıkıp mezara dek yürüdüm,
Yaşadım mı öldüm mü, muallakta zan kaldı.
Daha tomurcuk iken açamadan çürüdüm,
Yaz-baharı tükettim, mevsim-i hazan kaldı.
Telif Hakkı
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Ana rahminden çıkıp mezara dek yürüdüm,
Yaşadım mı öldüm mü, muallakta zan kaldı.
Daha tomurcuk iken açamadan çürüdüm,
Yaz-baharı tükettim, mevsim-i hazan kaldı.
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Hüzünbaz düşlerin asûmâna feverânı idi gamlı notaların sedası
Feryad-û figân etse de dil her kelâmda; dinmez bu ıstırabın nidâsı
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Aklıma sen geldikçe, burun kemiğim sızlar,
Heyhat! Cumhuriyetin kurulduğu tarihsin.
Sanki ağıt yakmıştı gökyüzünde yıldızlar,
Coğrafyanın kalbinden vurulduğu tarihsin.
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Bir şarkı söyleniyor
Sonsuzluk kıyılarında
Ruhumun en ücra köşelerine kadar
İşleyen tanıdık bir ses…
Tanıdık bir ahenk…
Hafızamın tüm kapılarına
Unutmayayım diye kilit vursam da
Çoğu kelimenin arka kapıdan
Firar edip kaçtığı…
Gizemli bir şarkı
Yankılanıyor kulaklarımda…
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Zemheride nice güller soldurdum,
Yeşil kalmak sana hastı Gülizar.
Teraziye tüm âlemi doldurdum,
Aşk kefesi ağır bastı Gülizar.
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Şehit cenazeleri birer birer giderken,
Gözyaşları dökerek üzüldüğümüz yeter!
Sizler sıcak koltukta gününü gün ederken,
Zemheri soğuğunda büzüldüğümüz yeter!
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Gözlerim göz göz oldu, sözlerimin tadı yok,
Zihnim; kafatasımın içinde çırpılıyor.
Bedene esir olmuş, canımın muradı yok,
Saniye tarafından hayatım kırpılıyor.
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com