"Şiir" Denilen An

"Şiir" Denilen An

Sadece bu adamlar mı sevmiş de, adlarını düşürmezsin dilinden. Ben sevmedim mi yani seni?

Tut ki, o sevdiğin şarkı çalıyor şu an.
Şu uzandığımız tahta zemin, tazecik bir toprak olmuş.
Saçlarına tırmanmaya çalışıyor, henüz ekilmemiş çiçekler. 

Tut ki, o şiir, bedene bürünmüş, çıkıp gelmiş, duruyor karşında.
Ellerini uzatmış sana. Ellerinde, yılların tozu, sevdiğin tüm mısraların kokusu var.
Bir yanda da ben. Ben de uzatmışım ellerimi. 

Hangimizi seçerdin sahi? 

Dur, cevap verme sakın.
Bilirim, için gider mısra dendi mi.
Ne var sahi, o adamları sende bu kadar adam yapan? 

Yazmışlar, sevmişler ki yazmışlar diyorsun.
Ben yazsam kokusunu içine çeke çeke okumazsın kağıtları, bilirim.
Sitem değil bendeki, sadece… Ne bileyim, çocukça bir kırgınlık belki. 

Devamını Oku

Telif Hakkı

© Berat Asa @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

Bir Jön Türk Hikayesi//Bölüm 1

     İstanbul'a gece çökmüştü. Dolunay, Haliç'in üzerine eşsiz yakamozunu bırakmış, kayıklar denizin üzerinde narince dans etmeye başlamışlardı. Dolunay olmasına rağmen sokaklar zifiri karanlıktı. Şişhane Galata yoluna sessizlik hakimdi. O sessizliği 3 adamın ayak sesleri böldü. Karanlığın içinden çıkabilecek bin bir türlü tehlikeye aldırmayan bu üç adam, yaktıkları sigara...

Devamını Oku

Ozan Arif

​Benim gözümden Ozan Arif Sene 2006´da evlilik yoluyla Frankfurt`un Hanau ilcesinin bir köyüne yani gurbete geldim. Ülkücü olupta Ozan Arif`i tanımayan yoktur aslında Ozan Arif`in deyimiyle ben Türkiye`nin ozanıyım ama herkes gibi benimde bir siyasi tercihim var gönül verdigim bir dava var o yüzden sadece ülkücülerin ozanı demek biraz dogru olmaz o Türkiye`nin ozanıdır. Ozan`ın sürgün se...

Devamını Oku

Laiklik


​Laiklik:Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrilmasidir 


Cumhurbaşkani Erdoğan din şurasi toplantisinda aynen şu cümleyi kullandi! 

"Bu yapiya Allah dedikleri için musamaha gösterdik" 

O halde neymiş her Allah diyene musamaha gösterirsen devletin irzina gecerler bu yüzden devlet yönetimi laik olmalidir...

''AFFETTİM AŞKIM SENİ''

''Kandırıldım, yalan söyledi, beni kullandı'' söylemlerine fazla sığınma, her şey karşılıklıydı ve siz o yatak da, pardon o yollarda ''beraber yürüttük, ah canım pardon yürüdük biz bu yollarda'' türküsünü söylerken; Biz de Aşık Mahsuni'den ''parsel parsel eylemişler dünyayı'' türküsünü dinliyorduk

AKP, Fetö'ye ''Hoca efendi'' dedi, KAPATACAK MISINIZ?

''Bundar yıllaaar yıllaaaar önce, sevgilisi onu kandırdı diye çok üzülmüş; kadınların saçlarının uzun, akıllarının kısa olduğu gerçeğine kendini feci şekilde inandırmış olacak ki, o güzelim sırma saçlarını hep kısa kısa kestirmiş o da yetmemiş gibi bir de kökünden kazıtmış salak..
Neymiş efendim sevgilisi ''yalan söylüyormuş.''
Oysa senin ona söylediğin yalanlar arşa çoktaaan ulaşmış, sana geri dönmüş, kendi sesini duyduğunda ''sen kimsin'' demişsindir kesin..
Hatta belki de cep telefonları ilk çıktığında hani ''la bu ses arada bağlantı olmadan sana nasıl geliyor'' efsanesi bile kesin senin bu unutkanlığından türemiştir.
Yalan ciddi bir hafıza gerektirir oysa değil mi? 

Neymiş efendim ''kandırıyormuş
'''Ne demiş?''
''Seni seviyorum'' demiş..
Allah iyiliğini versin senin :-)
Herkesin suratına Küçük Emrah gibi kaşlarını kaldırıp, ''ama benim babam yok, ben sevgi pıtırcığıyım, bana beni sevdiğini söyle'' diyen sen değilmişsin gibi..
Neymiş efendim ''seni kullanmışmış''
''Kız kızım, adam seni niye kullansın.

Devamını Oku

BAZI MESELELER

Bazen, insanlar başlarına gelen kötü bir şeyin Tanrı'nın bir sınaması olduğunu düşünür ve hayata tekrar tutunmak için maddî olmayan ama onları maddi dünyaya bağlayan bir gerekçe üretir. Bu, birey psikolojisi için de, toplumsal kanaatler ve birliktelik için de anlaşılabilir bir iman aralığı oluşturur. (Başlarına gelen iyi şeylerin kendi başarıları olduğunu düşünmek ve havasını atmak, yiği...

Devamını Oku

Ne yapalım da bir daha tekrarlanmasın?

gorusiskender

Tekrarlanmasın. Aklı başında herkesin isteği bu. Dillendirilen çarelerin tamamına aklı başında demek zor. Genel Kurmay'ın, yani silahlı kuvvetlerin Millî Savunma Bakanlığı'na bağlanması konuşuluyormuş. Bu tartışılabilir. Fakat bir grubun bir kurumu ele geçirmesine karşı bunu tedbir diye düşünmek doğru mu? Belli ki ordudaki yapılanma adliyede de, Millî Eğitim'de de, Üniversite ve Maliye'd...

Devamını Oku

Ordu'yu ordu ordu her taraftan linç ediyorlar!

Yeter artık yeter; 

Ordu'yu ordu ordu her taraftan linç ettiğiniz yeter.. 

Fetöcü darbecileri halk önlemişmiş... 

O Fetöcü yapılanmaya karşın Ordu'da ki Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı, Cumhuriyetin yılmaz bekçisi subaylar eğer o darbecilere katılmış olsalardı siz ''NAH'' bu darbeyi durdururdunuz... 

Hiç adını anmadığınız o subaylar ülkenin bekasını göz önüne alarak emir komuta zincirini kırmamış olsalardı siz sadece Türkiye'nin değil, Nato'nun dahi göz bebeği olan o SAT komandolarını ''NAH'' elinize geçirirdiniz...

Devamını Oku
Etiketler:

Akşener, Paralelci İddiası ve MHP'de Değişim


MHP'de değişim talebinin geçmişi sanıldığı gibi 1 Kasım seçimleri sonrasına rastlamaz. Bu talep, 3 Kasım 2002 gecesi verilip tutulmayan söze kadar gider. 1 Kasım 2015 ile 3 Kasım 2002 arasında geçen sürede bu değişim talebini/ihtiyacını görmeyenlerin 1 Kasım sonrası saflarımıza katılmasını sorgulamadık. Bundan memnuniyet duyduk, çünkü sesimize ses katmak ve bu değişimi gerçekleştirmek istiyorduk. Bu geçen süre içerisinde herkes bu talebi eş zamanlı olarak dile getirmedi. Farklı zamanlarda farklı adaylar etrafında bu talebi getirenler toplandı. Ramiz Ongun, Ümit Özdağ, Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu bu adayların başında gelir. Bu adayların doğruları kadar yanlışları da olmuştur ancak bu başka bir yazının konusu. 

MHP'deki değişim ihtiyacı, Türk Milliyetçiliği açısından en önemli meseledir. Türk Milliyetçiliğinin mevcut iktidarın alternatifi olduğunu gösterebilmesinin yegâne yolu değişimi gerçekleştirmektir. Aksi halde bu yapının, iktidarın arka bahçesi olmaktan kurtulması mümkün değildir.

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin