Gözlerimden tütün akıyordu çok fazla sakallıydım,
Yağacak yağmurun çocuklarını bekliyordum,
Deniz dalgalıydı güneş sönmemişti
Sirkeci'de cephanelikleri kolluyorduk,
Süreyya Bey eczanesinde baht-ı millet ağlıyordu,
Umur-ı Şarkıyye'den bir ben bekliyordum,
Gözlerimden tütün akıyordu çok fazla sakallıydım.
Bu Metin İttihat ve Terakki Üyelerinin Ortak Kararıyla Yazılmıştır. Öncelikle İttihat ve Terakki'nin kuruluşundan itibaren farklı siyasi ideolojileri ve dini görüşleri benimsediğini en başından belirtmek gereklidir. Diyebiliriz ki, İttihat ve Terakki, fikir olarak kesinlikle monolitik bir örgüt değildir. Bununla beraber, oldukça makyavelist bir yapılanmaya sahip olup, bütün yaptıkla...
Telif Hakkı
© İttihat ve Terakki Merkez-i Umumisine aittir.
Kapıdan girer girmez masanın üzerine yığılmış bir sürü harita dikkatimi çekti. Aynı şekilde sigara tablaları masaya konulmuştu. Odanın içerisinde sigara dumanı her yeri kaplamıştı. Hava çok sıcak. Ayağımdaki çizmelerin terden kayabileceğini hissediyorum. Kaymayacak biliyorum fakat bu sıcak bana müthiş bir vehim katıyor. Duyduğum vehim kadar vahim haberler taşıyorum. Geçtiğim yollarda ked...
Telif Hakkı
© İttihat ve Terakki Merkez-i Umumisine aittir.
Utanarak kafamı eğdim. Enver Bey haklıydı. Bana bakarak devam etti; "Bu haberler çok vahim. Yeni milisler oluşturmak isterken çok berbat havadisler getirdin. Bu bir şeyi değiştirmez. Her zaman umut vardır Yolgezer unutma. Umudunu kaybedersen her şeyini kaybedersin." Sert bir fırtına yüz hatlarımı döverken, hızımı kesmeden tepeyi tırmanmaya devam ettim. Kum birikintilerinin içerisinde ba...
Telif Hakkı
© İttihat ve Terakki Merkez-i Umumisine aittir.
Gecenin bir vakti, Süreyya Bey'in konağında toplanan kaçaklar, üst kattaki odalarında, çalışma masasının etrafına oturmuşlar ve sert bir şekilde tütünlerini içmeye başlamışlardı. Durum, onlar için oldukça vahimdi. İstanbul teşkilatı çok ağır bir darbe yemiş, daha kötüsü de kendileri kaçak durumuna düşmüşlerdi. Süreyya Bey'in davetini geri çevirmeyen Jön Türkler, fazla sokağa çıkmam...
Divanyolu, o gece olmadığı kadar kalabalıktı. Baskın, İstanbul'da çok çabuk yayılmış, çeşitli Jön Türk hücreleri o gece basılmıştı. Filinta ve Serficeli o basılan hücrelerin birinden hafif yaralar alarak kurtulmuşlar fakat teşkilat, çok büyük bir vurgun yemekten kurtulamamıştı. Zabit sayısı fazlaydı ve kaçaklar her yerde aranıyorlardı. Serficeli Hasan ve Filinta Mustafa, baskının h...
İstanbul'a gece çökmüştü. Dolunay, Haliç'in üzerine eşsiz yakamozunu bırakmış, kayıklar denizin üzerinde narince dans etmeye başlamışlardı. Dolunay olmasına rağmen sokaklar zifiri karanlıktı. Şişhane Galata yoluna sessizlik hakimdi. O sessizliği 3 adamın ayak sesleri böldü. Karanlığın içinden çıkabilecek bin bir türlü tehlikeye aldırmayan bu üç adam, yaktıkları sigara...
İttihat ve Terakki ile biraz haşır neşir olan herkes bilir Yakub Cemil'i... Teşkilatın gözü kara fedaisi, durdurulamayan adamı. Siyasi kolun bile başına bela olan bir asker. Bugünlerde laftan anlamayanlar için birebir çözüm Yakub Cemil'in izlediği politikadır. Bilmeyenler için şöyle ufak bir özet geçelim; Yakub Cemil, Çerkes ve Lezgi kökenli bir Osmanlı subayıdır. 1897-1907...