İstanbul...

İstanbul...

Evet büyüleyici bir diyar. Fakat aç gözlerini bir bak. Simit attığın o martılar aslında etçil hayvanlar. Biz alıştırdık onları simite.

​Yıllar boyu tarih sahnesinde adından söz ettirmiş bir çok imparatorluktan izler taşıyan acı, sevinç, mağlubiyet, zafer görmüş bir diyarsın İstanbul..

Her bir karışının ayrı bir güzelliği var. Her bir taşının ayrı bir ağırlığı var. Bir bakan bir kez daha bakmak istiyor Kız Kulesine. Baktıkça aşık oluyor her bir karesine. Boğazın o esintisiyle birlikte çayını yudumlarken hayaller kuruyorsun. Vapurların, gemilerin oluşturdukları dalgalar seni hülyalardan hülyalara savuruyor. Geçip sahilde bir banka oturup çayını içip çekirdeğini çitlersin kuşların cıvıltıları arasında. Vapura bindiğinde simitin eksik olmaz yanından. Martıları aç bırakmazsın asla. Kısacası günden güne büyüleniyorsun İstanbul'a..

İşte mesele bu değil. Evet büyüleyici bir diyar. Fakat aç gözlerini bir bak. Simit attığın o martılar aslında etçil hayvanlar. Biz alıştırdık onları simite. Atma demiyorum, at ama ona can attığın kadar bir lokma simide muhtaç olanı da gör. Sen o sahil kıyısında çayını yudumlarken 'Abi abla mendil alır mısın' diyen çocukluğu çalınmış çocuğu geri çevirme. Mekandan kalktığında masanda oturanlara sırf gövde gösterisi olsun diye bıraktığın bahşişin onda birini bir yetimin yüzünü güldürmek için kullan. Çocuğunu lunaparklara götürdüğünde bir köşede oturmuş, önünde bir çocuğun zar zor taşıyabileceği tartı ile üç beş kuruşun peşinde koşan çocuğu görmezden gelme. Evet İstanbul çok güzelsin. Bayıldıkları kadar varsın. Fakat bu güzelliğin o çocukların o yetim öksüzlerin karnının doymasına engel olduğunda senden nefret ediyorum.

İstanbul; vapurların, sahillerin, bankların ve sahip olduğun tüm güzellikler inan çocukluğu çalınmış bir çocuğun gülümsemesinden daha önemli değil. İstanbul belki bir çok savaş gördün bir çok depremden, yangından çıktın ama inan o çocukların ahını alma.. Unutma ki güzelliğin baki kalmayacak.. Bırak o çocuklarda güzel hatırlasın seni. Barındırma içinde vicdanın kelime anlamını bile bilmeyen insana benzeyen mahlukları. Biliyorum insanın kahpesi ne aslana benziyor ne de kaplana. O da senin benim gibi bir insana benziyor. İstanbul duy sesimi ve bu bayramda kimsesi ol kimsesizlerin.. 

Telif Hakkı

© Birkan Akpınar @ tahtaPod.com | Tük hakları saklıdır.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

HZ.AİŞE VE KÜÇÜK YAŞTA EVLENME MESELESİ
Biz Ne kadar Ülkücüyüz, Dava ne Kadar Dava, Lider ...

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin