O REKTÖR ÇEKİLİRSE REFORMUN KAPISI AÇILABİLİR

bogazici

Hemen her gün "Bu kadar da olamaz!" dediğimiz birden çok haber çıkıyor.
Evet, bu kadar da olmaz.
Bu atamada bir kaç olmayacak iş var.
Esasen, bir hoca, bir kaç yıl içinde üç ayrı üniversiteye rektör tayin ediliyorsa başka şeye bakmaya gerek yoktur.
Sonrasında olanların, olacakların doğru çıkmasını beklemenin makul bir sebebi bulunamaz.
Eskilerin dediği gibidir, "Şâkül kaymıştır".

Bu acayip işin neden yapıldığını düşünseniz bulamazsınız.
Bu olursa akla gelmeyecek her şey olur ve iyi şeyler de olmaz.
Sözü açık söylemeli: İyi bir şey düşünülmediğini bırakın, düpedüz bozma, yıkma, keyfini yetirmek için oyun oynayan çocuğun çelik çomağı vardır.
Akıl alır şey değildir.

Bu kişi siyasetin çeşitli kademelerinde çalıştığı için parti müfettişi gibi bu görevlere atandığını düşünseniz.. bu da olacak iş değil.
Burası eğitim kurumudur.
Partiye bağlı bir belde, ilçe, il teşkilatı değildir.
Bu kişi siyasetin çeşitli kademelerinde çalıştığı için ödüllendiriliyor deseniz, bu yap boz içinde o da mantıksız.
Haliç ve İstinye'yi Harvard yapacak adam niye oralardan hemen alınır?
Bunları on maddeye kadar çıkarabilirsiniz.

Bu atamanın ilk gösterdiği, "Ben yaparım olur", " düşüncesinin egemenliğidir.
Bu kendini tatmin arayışını her yerde görüyoruz.
Bakılan tek şey var da diyemiyorum, çünkü o da değişiyor.
Düşünüyorum, her yer benim olsun ve benim dediğim olsun diyen de bunları yapmaz.
Kendisinin olacağını düşündüğü yeri tahrip etmek, bozmak, kıymak ona da yaramaz.
Bu hususu da bir çok yönden açabilirsiniz.

Gelelim gösterilere...
Bunlar gayet normaldir ve anayasal haktır.
Engellenemez.
Gezi'de olduğu gibi yine teröristler girdi diyerek bu engelleme aklanamaz.
O hak kullanılır, suç işleyen varsa müdahale edersiniz.
Hukuk devletinde başka bir yol düşünülmez.
Şunu da söylemek lazım: Siz bu duruma yol açtıysanız oraya her tip insan, fırsat bilerek dalar.
Biz 12 Eylül öncesinin binlerce gösteriye katılmış aktivistleri bunları yakından biliriz.

Bir de Rektör Bey'in Habertürk'te açıklamaları var ki akla ziyan.
Siyaseti 2009'da bıraktım demesinin doğru olmayışı bile hemen alınmasını gerektirecek kadar ciddi bir meseledir.
Bir rektör, kamuoyununu aldatmaya kalkamaz.
Gözümüzün içine baka baka yalan beyanda bulunamaz.
Kimse bulunamaz da Rektör hiç bulunamaz.

Ayrıca bu zat intihal yapan bir kimse midir?
"Aldıklarımı tırnak içinde vermedim, o zaman böyle bir uygulama yoktu" demesi de doğru değildir.
"Rektör atanmak için bize mülakat yaptılar, onu da geçtik" demesi de YÖK açıklamasıyla açığa çıktı.
YÖK'ün böyle bir mülakattan haberi yokmuş.
Başkalarının mülakatı olduysa o da ayrı bir felaket!

Boğaziçi'ni de, diğerlerinde verdiği sözler gibi, dünya üniversiteleri arasında ilk yüze sokacakmış.
Allah Allah!
Bunun nasıl olacağını bilenler konuşsun.
Bu yalan ötesi bir vaattir.
Bu Üniversite, bir kaç yıl öncesine kadar ilk 500 üniversite içindeydi.
200'lere kadar çıktığını da biliriz.
Şu anda hiçbir üniversitemiz 500'de yok.
20 yılda geldiğimiz yer burası.
Zaten iyi değildik, dibe gittik.
İyi olanları da bozduk.

Bu Rektör ataması da çok yönlü bir bozma ve yıkım hamlesidir.
Bunları bu netlikte söylemekte birleşirsek kurtuluruz.
Fikri Sağlar'a nasıl herkes karşı çıktıysa buna da karşı çıkılmalıdır.
Yönetenlerimiz, bu karardan vazgeçmezlerse hem kendilerine, hem ülkeye telafisi zor bir zarar daha vereceklerdir.

Cumhurbaşkanı'nın bütün rektörleri ataması, YÖK'ün , üniversitelerin devre dışı olması normal bir ülkede olmaz.
Olağanüstü hal kalktı.
Bu olağanüstü hal uygulamaları kalkmadı.
Burada da bir meşruiyet tartışması var.

Hak hukuk hürriyet...
Hududları belli bir yetki ve sorumluluklar manzumesi.
Seçilenler bunlara göre yönetmek üzere halktan yetki alırlar.
Seçim kazandım, her şey benim istediğim gibi olacak diyemezsiniz.
Devlet kurallarla işler.
Yap boz sistemi sitem değildir.
Böyle bir yönetim anarşisi her şeyi bozar.
Bunları konuşacağız.
Konuşmalıyız.

Yönetenlerin bu yoldan dönmelerini bekleyecek ve isteyeceğiz.
Bana kalırsa hükumet için bu bir fırsattır.
Büyük fırsattır.
Yanlışlardan dönmeye başlamaları hepimizin yanlışlarını durduracaktır.

Bu uzun yazıyı bir feryad gibi düşünmenizi isterim.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN TEMEL PROBLEMLERİ
5 Ocak, 5 Ocak...

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin