Eğitim Kürsüsü: Eğitim millî mi keyfî mi?

Bir-balk-ekleyin-_20230711-181347_1
Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında eğitim sistemiyle ilgili soruları yanıtladı. Kız okulları kurmanın kız çocuklarını okula göndermek için bir yöntem olduğunu söyledi. Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin varlığından bahseden bakan, ailelerin, erkeklerin bulunduğu yerde çocuklarının olmasını istemediklerini gerekçe gösterdiklerini belirtti. Karma eğitim esas olsa da o kızları eğitime dâhil etmek için gerekiyorsa kız okullarının da açılabileceğini ifade etti.

Sayın Bakan, özgeçmişinizi incelediğimizde hayli parlak bir eğitim ve akademik geçmişiniz olduğunu görüyoruz. Önemli bir üniversitenin rektörlük görevini de üstlendiğiniz düşünülürse, bulunduğunuz makamın ağırlığını taşıyacak kalibrede bir insan olduğunuza şüphe yok.

Ancak…

Eğitim Terimleri sözlüğünde eğitim "yeni kuşakların, toplum yaşayışında yerlerini almak için hazırlanırken gerekli bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme etkinliği" şeklinde tanımlanmıştır (Öztürk, 2006; Oğuzkan, 1981).

Millî Eğitim Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Yayını'ndan çıkan 2001 Yılı Başında Millî Eğitim kitabında Millî Eğitimin 3 genel amacından bahsediliyor (MEB, 2000b: 3). Bunlar:

  • Atatürk ilke ve inkılâplarına ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;
  • Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
  • İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak.

Aynı kitapta Millî Eğitimin temel ilkeleri arasında ise şunlar yer almaktadır: Genellik ve Eşitlik, Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları, Yöneltme, Eğitim Hakkı, Fırsat ve İmkân Eşitliği, Süreklilik, Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği, Demokrasi Eğitimi, Lâiklik, Bilimsellik, Plânlılık, Karma Eğitim, Okul ile Ailenin İş Birliği, Her Yerde Eğitim (MEB, 2000b: 3).

Şimdi bu söylemleriniz, şu an en güçlü temsilciliğini yaptığınız bakanlığın, genel amaç ve temel ilkelerinden hangilerini destekliyor, hangileriyle çelişiyor?

Bütün bunlarla beraber, 2022-2023 eğitim öğretim yılında; yaklaşık, İlkokulda 195 bin, Ortaokulda 298 bin, Lisede 373 bin, toplamda 866 bin kız çocuğumuz zorunlu olmasına rağmen hiç okula gidemiyor. Haberin devamını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Ortaokul ve liselerde açıktan okuma yöntemi, toplumdaki az bir kesimin bu çarpık beklentisini karşılamada bir perde görevi görüyor olabilir. Peki, 195 bin ilkokul çağındaki çocuğumuzu neden eğitim hakkı, fırsat ve imkân eşitliği ilkelerinden mahrum bırakıyorsunuz?

2012 yılında, sizin iktidarınız döneminde 8 yıldan 12 yıla çıkartılan zorunlu eğitim, bu şartlar altında sekteye uğramıyor mu? Çocuğunu o veya bu sebeple okula göndermek istemeyen aile suç işlemiş olmuyor mu? Ülkede çok sayıda kaçak ve sığınmacı var. Bazı vatandaşlarımız "Ben çocuğumun bu insanlarla aynı ortamda eğitim almasını istemiyorum" derse, o vatandaşlarımızın çocuklarını da eğitime dâhil etmek için Türk Okulları mı açacaksınız?

Yine 2001-2021 yılları arasında, yani son 20 yılda Türkiye'de doğum yapan kız çocuklarımızın sayısı 569 bin 383. TÜİK verisine göre, sadece 2021'de Türkiye'de 7 bin 190 kız çocuğu doğum yaptı. Kız çocuğu, çünkü 18 yaşından küçükler. Yani zorunlu eğitim çağındalar. Sadece kız çocukları da değil. Eğitim Reformu Girişimi tarafından MEB 2022c verileri kullanarak hesaplanan bilgilere göre 2021-2022 eğitim öğretim yılında, 6-17 yaş aralığında eğitim dışında kalan erkek çocuğu sayımız da 280 bin 791 (TÜİK, 'Doğum İstatistikleri, 2021).

Bütün bunlara göre; Millî Eğitim Bakanlığı 2019-2023 Stratejik Planında yer alan Amaç ve Hedefler başlığının 5. maddesindeki "Özel eğitim ve rehberlik hizmetlerinin etkinliği artırılarak bireylerin bedensel, ruhsal ve zihinsel gelişimleri desteklenecektir." ifadesi yukarıdaki paragrafla çelişmiyor mu? Çocuklarımızın beden, ruh ve zihin gelişimleri yalnızca açıktan okuma paravanı ile geçiştirilip tarikatlar, sübyancılar elinde perişan edilmekte iken gelecek nesillerin temelini atan eğitim kademelerinin yürütücüsü kurum bu sorunlara çözüm bulmak yerine ne yapıyor?

Eğitim Kürsüsü, bütün bu soru(n)lara da cevap ve çözüm bekliyor. Bakanlık yalnızca eğitim bakanlığı mıdır yoksa başındaki millî ifadesinin gereğini yapacak mıdır?


Oğuzkan, F. (1981). Eğitim Terimleri Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Öztürk, F. D. (2006). Prof. Dr. Mümtaz Turhan'ın Eğitim Görüşlerinin Günümüz Eğitim Sisteminde Yansımaları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

MEB, (2000b).2001 Yılı Başında Milli Eğitim.Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Yayını.

https://t24.com.tr/haber/okul-caginda-olan-866-bin-kiz-cocugu-egitimin-disinda,1062305


×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

MİZAC (ARZU İLE VEFÂ’NIN HİKAYESİ)
SÜRÜCÜ KRİZİ Mİ?

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin