VAKFA DOKUNAN EL ONMAZ!

vakif

Bu bir atalar sözüdür:
"VAKFA DOKUNAN EL ONMAZ!"

Altı ay önceydi.
Vakıflar Bankası hazineye devredildiğinde üç ayrı yazı kaleme almıştım.
Vakıflar Bankası hazineye devredilemez demiştim.
Genel hukuka tabi değildir, özel hukuktur, demiştim.
Bunları üç gün üstüste burada tekrar edeceğim.
Sonra da Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu meselesine, dokunacağım.
Yani, Hamza Yerlikaya kündesine gelinceye kadar daha anlaşılması gereken neler neler var.
Dün birini yayınlamıştım.
Bugün 4 Aralık 2019 tarihli yazımı veriyorum.
Vakıflar Bankası'nın niçin Vakıf adıyla kurulduğunu da hatırlatmış oluyorum.

"VAKFA DOKUNAN EL ONMAZ!"
Dün (3 Aralık 2019) bir Cumhurbaşkanlığı kararı yayınlandı.
Vakıfbank'taki vakıf hisseleri (%58.5) Hazine'ye devredildi.
Kararın detaylarını bilmiyoruz.

Yalnız, biliniz ki bu dehşetli bir değişikliği gösteriyor.
Fikir değişikliği, kültürsüzlük, tarihsizlik, ne ararsanız bu kararda vardır.
Türkiye bunu âcilen konuşmalıdır.
Para vakıflarının(Nukud vakıfları) bugüne kalan değerleriyle Vakıflar Bankası kurulmuştur.
Türk vakıf kültürü sağlamdır.
O kadar sağlamdır ki çok büyük yokluklara düştüğümüzde bile bu paralara dokunulmamıştır.
Kimlere ve nelere vakfedilmişse oralara harcanır.
Aksini dinli dinsiz kimse düşünemez.
Zaman zaman bu sandıklardan borç alındığı vakidir.
Ama hazineye katmayı düşünecek adamı kapıya koyarlar.
Mesela İstiklâl Harbimizde bile onlara dokunulmamıştır.
Tek mangıra muhtaç olduğumuz Cumhuriyet'in kuruluşunda da düşünülmemiştir.

Yalnız şu yapılmıştır:
Ankara'nın imarında bu paraların bir kısmı değerlendirilmiştir.
Bugün Ulus'ta bulunan eski binaların hemen tamamı vakıftır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi etrafında toplanan, Ankara Palas, bugünkü Küçük Tiyatro'nun bulunduğu bina ve o sıradakiler, Gençlik Parkı kavşağından Ulus'a doğru sıralanan üç beş bina vakıf paralarıyla yapılmıştır.
Yalnız dikkatinizi çekerim, bunlar hazineye devredilmiş değildir, vakfın malıdır.
Vakıf özel bir hukuktur.
Genel hukuka göre işlemez.

Hangi akılla bu paraları hazineye devrediyoruz?
Din yorumunun bu güzel uygulamasını kaldırmakla yine yıkıma imza atıyoruz.
Tarih düşmanlığı ediyoruz.
Ecdadın ruhunu muazzeb ediyoruz.
Çizgiden çıkıyoruz.
Bin yıllık geleneği hiçe sayıyoruz.
Açıkça ve tekrar söyleyelim: Tam bir tarih ve kültür düşmanlığı ediyoruz.
Hiçbir ölçü bırakmıyoruz.
Ceddimiz Osmanlı bunu düşüneceklere tımarhaneyi çok görürdü.
O kadar vahimdir.
Para vakıfları bu hale geldiyse sıra diğerlerindedir.
Bin yılın vakıfları artık tehlikededir.
Bu konuyu gündemde tutmak vatan görevidir.
Meclisimizde vakfı bilen, tarih bilen üç beş isim mutlaka vardır.
Onlardan rica ediyoruz:
Bu konuyu gündemde tutunuz.
Hukukçularımız, bu konuyu konuşsunlar, vehameti halka duyursunlar.
Bu karardan ancak öyle vazgeçilecektir.
Atalarımız vakfa dokunanların onmayacağını söylerlerdi.
Vakıf malı kutsaldı.
Çünkü o ihtiyaçlıya aitti.
Ona dokunmak lanetli bir hırsızlıktı.
Evet "Vakfa dokunan el onmaz!"
Dokunanlara ses çıkarmayanlar da onmaz!"

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

BİR KİTAP
YA ŞEYTAN OLMASAYDI ve ŞÜKÜR

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin