İÇİMİZ YANDI

orman-yangn

Şükrü Erbaş "Canı Cehenneme" şiirini sanki bugünler için yazmış.

"Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın
Duvarları ancak çarpınca görenin
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin."

Yıllar önceydi, bir veya ikinci sınıf öğrencilerim bir müzik dersinden sınıfımıza geldiler. Hepsinin suratından düşen bin parça, omuzları düşmüş; bir çocuğum da ağlıyor.

"Aaa! Ne oldu size böyle?" dedim.

Hepsi bir ağızdan bir şeyler söylediler, anladığım;

"Öğretmenim biz çok acıklı bir şarkı öğrendik, hepimiz onun için çok üzgünüz."

Çok şaşırmış, çok merak etmiştim hangi şarkı küçücük çocukları bu kadar üzebilirdi ki?

"Ee söyleyin bakalım, nasıl bir şarkıymış bu?"

Sözleşmiş gibi yine hep bir ağızdan, kelimeler değişik ama içerik aynı, söylemek istemediler.

Dersimizi yaptık, kendilerine geldiler, teneffüste hemen müzik sınıfına koştum:

"Yasemin, sen bu çocuklara hangi şarkıyı öğrettin ki, bu kadar etkilendiler." Diye sordum.

Yasemin şarkıyı hem çaldı, hem söyledi. Aslında şarkı çok güzeldi, ama gerçekten çok acıklı… Bütün sözleri tam aklımda değil; teması insanların doğaya verdiği zarar. Deniz kirliliği, hava kirliliği, orman yangınları falan…

Bir yerinde:

"Ayılar ormanda, yaşarlar

Nasıl yaşasınlar ki, ormanlar yandı.

Balıklar denizde yaşar, nasıl yaşasınlar ki

Denizler kirli…" Şarkı bu minvalde devam ediyor.

Bu dediğim 20 yıl önceydi, ki denizlerimiz henüz çöplerimizi kusmamış, aynı anda on yerde ormanlar cayır cayır yanmamıştı.

Bir ülkede yönetim mercileri neden vardır? Özetle, doğru zamanda doğru kararları verebilmek, olası tehlikelere karşı halkını korumak, aç susuz, işsiz bırakmamak, milli varlıklarını korumak için değil mi? En tepedekinden aşağı doğru, valisine, kaymakamına muhtarına kadar görevleri budur. Bunun için seçilir veya atanırlar.

Nasıl olur da hemen her yaz yaşanan orman yangını felaketine karşı hazırlıksız olabiliriz? 21.yy'da yangın söndürme uçağı veya her türlü donanım nasıl olmaz? Gencecik bir çocuk yangın söndürme mücadelesi verirken nasıl ölebilir! Bunun hesabı kimden sorulur, kim verebilir bunun hesabını!

Doğadaki her varlığın bir var oluş sebebi vardır. Her canlı başka bir canlı organizmanın varlığı için gereklidir. Herhangi bir canlı popülasyonun azalması veya yok olması demek, başka zararlı bir canlının çoğalması anlamına gelebilir. Mesela yılanları öldürürseniz, fareler çoğalır. Doğanın dengesini korumak hepimizin görevi değil mi?

O ormanlarda can veren onca hayvanın, börtü böceğin eksikliği ne ile tamamlanabilir! Doğanın dengesini insan eliyle bozarsanız, doğa kendini yenileyinceye kadar çok felakete maruz kalırsınız. Kalıyoruz da…

Bir kişi, birkaç kişi değil, önlem almakla yükümlü olan herkes sorumlu bu durumdan. Ne yazık ki, hesap soracak bir merci yok.

Beş altı yıl önce yine Bodrum'u yakmışlardı. "Yakmışlar" diyorum, çünkü öyle olduğunu düşünüyorum. Bir yaz, o tarafta tatile gittiğimizde görmüştüm yanan alanı. Ben de şarkıya ağlayan çocuklarım gibi ağlamıştım.

Ağaçlardan geriye kalanlar ve toprak içler acısıydı. Toprak kavrulmuştu adeta. O toprağı ağaçlandırsanız da ağaç yetişmez, bir daha eski haline gelmesi çok zor... Sözde ağaçlandırılmış ama kök salamamış ağaçlar. Onlar da ayrıca güneşin altında kavrulmuştu.

Çocukları ağlatan şarkıdaki acıklı olayları bugün hep birlikte yaşıyor ve "İçimiz yandı diye feryat ediyoruz.

Ne fayda! Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur. 

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

PROVAKATÖRLER VE ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ
MÜLTECİ OLAYI ve YANAN ÜLKE

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin