Kırk yıllık program, kırk yıllık plan,
Türkler'e hançerin saplıyor çaşıt.
Maziyi yıkıyor, atiyi çalan,
Sevinçten dört köşe zıplıyor çaşıt.
Muhtar yaptık viran eyledi köyü
Başka memlekete göçtü kimimiz
Bilemedik önce pis imiş huyu
Yüzünü sonradan seçti kimimiz
Boşlukta süzülen bir tüy kadar hafif,
Dolapta tozlanmış kadeh gibi boşum.
Sana bunları yazacak kadar sensiz,
Ve seni düşleyecek kadar sarhoşum.
Yeni sürüm değil eskisi lazım
Çocukken bildiğim İslam'ı verin
Ankaralı beyler sizedir sözüm
Meftunu olduğum İslam'ı verin
Üçlerle dost oldum kırk kapı açtım
Yedilerden akıp sana geldim ben
Aynalara küstüm kendimden kaçtım
Suretimden çıkıp sana geldim ben
Ha deyince karar vermek kolay mı?
Önce Arz-u halim sor hâkim amca.
Düşünce mi suçtur? Yoksa olay mı?
Hemen karar verme, dur hâkim amca.
Âşık usandırır naz'ın fazlası,
Çatlamadan sabır taşı bil dedim.
Âşık'a yeter mi az'ın fazlası,
Sulanmadan yeşermez ki çöl dedim.
Arkadaşlar hatrınızı sormasam,
Bilmez idim kafayı da yormasam!
Yazmaz idim kutuplaşma görmesem,
Lider olan el peşine takılmaz!
Her çivi de her zemine çakılmaz!