PARDON, DİNDAR NESİL Mİ DEMİŞTİNİZ !

Kendimizi hastane acil kapısında bulduğumuz bir akşam, müşahade odasında 3 ayrı gencin intihar vak'asıyla karşılaşmıştım. Refekatçı bir genç, arkadaşını sürekli konuşturmaya çalışıyor "kaç tane içtin, kaç tane içtin?"
Önce bira içmiş kız çocuğu, arkasından bulduğu ilaçları da o güzel bedenine göndermiş. Dudaklarından çıkan 4 kelime "git başımdan uyuycam ben"
Hastane bahçesinde karar verdim o gün, sağa sola haber vereceğim, soracağım/sormalıyız "liseler de neler oluyor?"
Çevremde ki liselilerle konuşmaya başladım. Aile, eş, dost, eşraf..
Yetmedi, müdür yardımcısı, rehber öğretmenleri, sendika yöneticileri..
Bir şeyler oluyordu…
Aslında konuyu bir rehber öğretmeni özetledi. Şöyle diyordu DEVLETİMİN okulunun rehber öğretmeni. "Valla aslında yapacak fazla bir şey yok, burası DEVLET okulu ve DEVLET size diyor ki; 'paranız varsa' çocuklarınızı özel okula gönderin, yoksa bunlara katlanmak zorundasınız"
Şimdi; katlanmak zorunda olduklarımızı yazmadan önce; DEVLET derken dudaklarımdan dolu dolu çıkan [özellikle büyük harflerle yazdım], onun varlığına inandığım, Allah'dan sonra ondan daha büyük hiç bir şeyin beni koruyacağına inanmadığım DEVLET'imin küçük düşürüldüğüne mi, o DEVLET okulunda ki öğretmenin kendini bu kadar aşağılık görmesine mi yanayım bilemedim…
DEVLET diyorum DEVLET!

Katlanmak zorunda olduklarımız;
Bunları yazmaktan utanıyorum, bunları yazarken DEVLET okullarında okuduğumuz o günleri düşünüyor, boğazım düğümleniyor. Kim bilir, kullanılan kelimeleri bundan 15 sene öncesine kadar liselerde duymadığımız, duysak da bize çok MARJİNAL geldiği için kendilerini "dışlanma" korkusuyla saklayan, bu nedenle gündeme fazla gelmeyen sözcükler..
Satanist,
Gay,
Lezbiyen,
O….pu,
Fa…şe
İ..ne,
Liselerde, teneffüslerde dindar nesil yetiştireceğiz dediğiniz gençlerin birbirlerine hitap şekli bu sözcükler.
Siz yetiştirdiğiniz bu gençlerin ağzına yakıştırabilir misiniz bu sözcükleri. Türkiye'nin neredeyse %90'ı Müslüman bir toplumun çocukları olan bu gençlere bu cümleler yakışıyor mu?
Öğretmenlerimiz bu sorunlarla neden baş edemiyor?
Peki, bu sözcüklerin gençleri ölüme sürüklemediğini iddia edebilir misiniz?
Bir gencin ailesine "bana ………….. cümlelerini kullanıyor, ben o okula gitmeyeceğim" demediğini iddia edebilir misiniz?
Peki bir kız lisesinde kızların erkek gibi giyinip, onlar gibi davranıp başka kız arkadaşına "talibin yoksa talibim sana" demediğini iddia edebilir misiniz? Edemezsiniz, çünkü muhtemelen "dindar nesil yetiştireceğiz, üstüne bir de akıllı tabletler vereceğiz" diyenlerin böyle bir olasılığı düşünme ihtimallerinin olduğunu düşünmüyorum..
Bu olasılıkları düşünmemiş DEVLET büyüklerimden okul müdürleriyle, müdür yardımcılarıyla, rehber öğretmenleriyle ve dahi okul polisleriyle yapacakları 1 haftalık bir çalışmayla aslında ne demek istediğimi daha iyi anlayacakları kanaatindeyim. Eğer daha pratik bir yol arıyorlarsa MİLLETİMİN sayın vekilleri bir sendika yöneticimin vasıtasıyla göndereceğimiz soru önergesini ilgili bakanlığa sunabilirler;

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bakanlığınız bünyesinde bulunan Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı devlet ve eğitim araştırma ve özel hastanelerin acil servislerine gelen vakalarda en çok öğrenci intihara teşebbüs vakaları her geçen gün artış göstermektedir.

Buna göre ; 

  1. 2002-2016 yılları arası tüm Türkiye'de adli vaka olarak geçmiş öğrenci intiharı ve intihar teşebbüsü sayısı nedir ?
  2. 2002-2016 yılları arası adli vaka olarak geçmiş intihar ve intihar teşebbüslerinin nedenleri hakkında bakanlığınız bünyesinde her hangi bir araştırma mevcut mudur ? 
  3. Öğrenci intiharı ve teşebbüslerinin önlenmesi hususunda her hangi bir çalışma yapılmış mıdır ? Yapılmamışsa yapmayı düşünüyor musunuz ? 
  4. Öğrencilerimizin ruhsal yapısının korunması hususunda yapmış olduğunuz çalışma var mıdır ? 
  5. İntihara teşebbüs konusunda bakanlığınız bünyesinde bir müdahale birimi var mıdır ? Yoksa kurulmasını düşünüyor musunuz ? 

….
Var mısınız bu konuyu araştırmaya? 

Not; Bu yazıyı kaleme alırken Diyarbakır'dan gelen saldırı haberiyle yeniden sarsıldık. Seçim sloganı haline gelen "ANALAR AĞLAMASIN" pankartları gözümün önüne gelirken gecenin bu saatinde "kaç tane evin zili o acı haberle çalınacak, kaç anne şimdi ağlayacak" diye düşünmeden edemedim.. Çalmasın o zil, çalamasın! 

Ağlattınız anaları,
Üniversiteler de öğrenci okuturken PKK'nın okullara sızan teröristleriyle ağlattınız,
Orta öğretim de "dindar nesil yetiştireceğiz" diye ağlattınız,
Peygamber ocağına "vatani görevini yapmaya giden" kınalı kuzuları ÇÖZÜM SÜRECİNDE ellerini kollarını bağladığınız için ağlattınız,
Ağlattınız bütün anaları,
"Yarın çocuğumun başına ne gelecek" diye yolları gözlerken!
Çocuklarımız ölüyor, çocuklarımız canlarına kıyıyor, AĞLIYORUZ!
Bu vesile ile "Şehitlerimiz rahmetle anıyor yaralılara acil şifalar diliyorum" demek İS-TE-Mİ-YO-RUZ artık.. 

Alıştıramayacaksınız bizi.
Alışmayacağız! 

"Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin" demeye siz ALIŞACAKSINIZ! 

Hülya ÖZMEN​
12/04/2016

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

19 MAYIS 1919 [ 2003- 2016 ]
İKTİDARDA KALMA ÇABASI

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin