Bu Gece Benim Gecem

"Bu Gece Benim Gecem"

Sanatın ve sanatçının önemsizleştirildiği, sanatın içine tükürüldüğü, sanatçıların üzerindeki baskıların giderek arttığı bir dönemde, 58. Antalya film festivali ödül töreninde sanatçı sandığımız birinin ödül alan bir sanatçıya karşı hiç hoş olmayan tutumunu veren haberi şaşkınlık, utanç ve üzüntüyle izledim.

Anneannemin "insan insanın kurdudur" deyiminden eşi kemersek "sanatçı sanatçının kurduymuş " dedim.

Zuhal filminde canlandırdığı karakterle en iyi kadın oyuncu seçilen ve ödülünü almak üzere sahneye gelen Nihal Yalçın sevincini ve heyecanını anlatan topu topu 3-4 dakikalık teşekkür konuşması sırasında , ona ödülünü vermekle görevlendirilmiş olan Tamer Karadağlı, acelesi varmışta , bir an önce yetişeceği programa geç kalıyormuşçasına sergilediği mimikleri, tuhaf hareketleri ile tipik bir "taş fırın erkeği" karekterini hatırlattı.

Önce "Rolü üzerine yapışmış diye düşündüm" sonra hayır bunun karekteri rolüne yansımış dedim.

Rol yapmıyor. Kendini oynuyormuş gerçeğini gördük.

Onun adına ve en kaliteli ekmeği pişiren taş fırın sözünün böyle bir karektere yapıştırılmasından üzüldüm.

Gerçek bir sanatçının bir duruşu bir ağırlığı vardır.

Sanatçı sandıklarımızın da mutlaka yanıldığımızı gösteren uygun zaman ve zeminde ortaya çıkan tavırları oluyor zaman zaman.

Hiç olmadık yerde ve zamanda neden böyle davrandı?

Reklamın iyisi kötüsü yoktur diye gündemde kalıp bir yerlere mi oynuyor diye düşündüm.

Sanat yaşamında başarılarıyla değil magazinel haberlerle anılan birine neden bu ödül verdirildiği de ayrıca manidar geldi.

Bütün bu karmaşık duygular içinde iken, sayın Karadağlı bu hoş olmayan tavırlarına gelen eleştirilere karşı bırakın özür dilemeyi, adeta "özürü kabahatinden büyük" akıllara durgun bir açıklama ile rengini mi dersiniz, derdini mi dersiniz, tarafını mı dersiniz ortaya koydu.

Oynadığı dizi ve filimlerini izlerken sanatçı diye tanıdığımız birinin bu söylemlerini hoş görmek ve onu sanatçı olarak görmek kendi adıma mümkün değil.

Merak ediyorum. Bu 3-4 dakikalık teşekkür konuşmasında rahatsızlık yaratan durum:

Sanatçının ödül alması mıydı?

Ödül alanın bir kadın olması mıydı? İstanbul doğumlu olan Nilay Yalçın'ın ailesinin Tunceli kökenli olması mıydı?

Nilay Yalçın ın kadın haklarının ve demokrasinin savunucusu olması mıydı?

İstanbul Sözleşmesine sahip çıkışı mıydı?

Aldığı tepkilerden nedendir bilmem ?

Kendini haklı çıkarıp bir yerlere mesaj vermek için, savunmasını konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir mecraya çekerek bir nevi ucuz siyaset yapmak nasıl bir akıl dışılıktı.

Bunu yaparken tehlikeli sularda yüzüyor. İnsanları zan altında bırakıyor. Kendini bile isteye ihbarcı durumuna düşürüyor.

Bu işin ona nasıl bir paye kazandıracağını ve neyi hedeflediğini bilemem.

Bildiğim tek şey aldığın tepkilerle Nilay Yalçın ın yalnız olmadığıydı.

Nilay Yalçın yalnız olmadığının bilinciyle , başarının ve ödülün tadını çıkarırken.

Siz erkek egemen kafalar ancak, korkularınızı bastırmak için, içini boşalttığınız vatan millet söylemleriyle, şehitlerin arkasına sığınarak, püsküvetlerinizi çaylarınıza bandıra bandıra bir ömür geçirirsiniz. 

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Okula Gitmemek Çözüm mü?
BİR KAVRAM

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin