BEN KİMİM VE NEYE DÖNÜŞÜYORUM?

tweet

Devletçiliğimi, milliyetçiliğimi ve en sonunda toplumculuğumu Allah'a şükürler olsun geçmişimde bıraktım. Herhangi bir fikri olmayan, lümpen bir adama dönüşmeyi de çok istedim. Fakat birçok kez filozof yanımı her olay karşısında kullanırken buldum kendimi. Ağır depresif hallerde takılıyorum, hayatı sorgulayan tavırlara giriyorum ve gavurların 'overthinking' dediği, ama " Anadolu İrfanı Tercümesi" ' ne göre ' çok düşünme, gafayı yersin' pozisyonundayım. Sorun zihnimin kendisi. Zihnim kutsallarımın yıkılışı ile sarsıldı sanırım. O yüzden bütün bir ülke çökerken ahlaki zayıflık gösterenlerin neden vazgeçemediklerini anlıyorum. Sadece siyasi tercihlerinden bahsetmiyorum. Aynı zamanda etrafta gözüken bütün pislikleri halı altına süpürüyorlar. Elbette bu durum toplumsal bir çöküşün son safhasıdır. Görmemekten ziyade bir şey yapmamak kaybedenlerin hikayesinin ana temasıdır. O yüzden kutsallarınızı yıkacaksanız benim gibi bunu 3 - 5 seneye sığdırmayın. Peki her şeye rağmen bu kadan tantanayı niye yapıyorum? Derdim ülkenin sorunlarına, toplumun çöküşüne el uzatıp sorun çözmek mi?

Hayır! Asla istemiyorum. Türkiye'de boğucu havanın tam da nedeni bu. Kutsallarımızın sorunlara çözüm bulacağına inancımız tam. Oysaki sadece kişisel çapta bir temizlik yapabiliriz. Toplum bir bütünden ibaret. Gidişata yön verecek kadar çoğalıp kitlelere dönüşmezseniz arzu ettiğiniz değişimin bir parçası olamazsınız. Bu konu hakkındaki en iyi söz yan tarafta var. Bakarsınız...


Evrimsel süreleri, canlı değişimini ve milyarlarca yıldır dönen bu devr-i devranı düşündüğümüzde gerçekleşen bir sürü olayın merhalesi ve zamanı var. Türkiye'nin ve dünyanın yaşadığı vasatlık çağının insanlığın aşamasındaki bir taş. Bu büyüklük bağlamında bambaşka bir senaryoya evrileceğini hepimiz tahmin ederiz. Ama genelde tahminimizde olmayan olaylar gerçekleşecektir. Allah'tan ümit kesilmez derlerdi eskiler. Öyle bir durumun içindeyiz. Dert etmemiz gereken şeyler bütün bir insanlık ya da ülkenin ahvali değildir. Kişisel alanımızda bizleri huzura kavuşturan, acılarımızı hissetmemizi sağlayan, kendimizin ve değer verdiklerimizin geleceğinden endişe etmek kadar mantıklı bir şey yok. Bunu esasen kendime söylüyorum. Sizler de şahitsiniz!

Sizler benim düştüğüm çukura yaklaşmayın bile. Genel - geçer şeyler için endişeye mahal yok. Bütün liderler, topluluklar, partiler ve generaller önderliklerini şahsi tatminliklerini ve gururlarını artırmak için yaparlar. Liderler için kişilerden ziyade hitap edebildikleri kitlelerin ne kadar çok oldukları önemlidir. Bu role soyunacak onlm. Benimarca adam vardır. 

Tercihlerimizin ve onların doğurduğu bedellerimizin önemi var sadece. Sevdiklerimizin yüreğine dokunmaya ve onların da bize yardım etmelerine ihtiyacımız var. Sorumsuzca davranmaya elbette hakkımız yok fakat sorumluluğu bir peygamber edasıyla sırtlamaya ihtiyacımız da yok.

Sonlara doğru filozofluğum tutmuş yine. Okuların affına sığınayım. Bu devrin nasihat ve filozof çağı olmadığını biliyorum. Benimkisi sadece semada yankılanan söz grupları... 



×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Muhalefetin Muhalefete Muhalefeti...
MERAL AKŞENER'DEN İYİLEŞTİRME OPERASYONU

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin