ÇOK ÖNEMLİ BİR YAYIN

telgraflardaHarp

Türkler kendi tarihlerini pek bilmezler, merak da etmezler, sadece kendilerine anlatılan kahramanlık menkıbeleri üzerine konuşmayı severler. Okumazlar, analiz etmezler, düşünmezler.

Ama yine de bazı idealist Türkler, tarihi menkıbelerin dışında belgeleriyle anlatmak, gerçekleri gelecek kuşaklara aktarmak için yılmadan yıpranarak yayın yapmaya çalışırlar.

Doğu kütüphanesi yayınlarının sahibi değerli dost Erol CİHANGİR bu yayını yaparak çok iyi bir iş yaptı. Gelecek kuşaklara arşivdeki belgeleri toplu halde sunmuş oldu. Bir de kitabı yayına hazırlayan Samet ÖZDEMİR'in arşivlerde derin, titiz araştırma çabasına da hayran kaldım.

Peki ne var bu çalışmada? Enver Paşa'nın adını çoğu insan duymuştur az çok, Sonra Cemal Paşa var pek bilinmez ya da unutulmuş. Fahrettin Türkan Paşa? Mesela sorun sokaklarda adını bilene duyana denk gelemezsiniz.
Peki Şerif Hüseyin ve oğulları Ali, Faysal, Abdullah…

Birinci dünya savaşı Arap yarımadası coğrafyasında, 1915-1918 yılları arasında olup bitenleri bilir misiniz? Elbette bazı menkıbeler duydunuz ama gerçekler nedir? 

Bir zamanlar Osmanlı toprakları idi buralar; Suriye, Filistin, Hicaz, Sina.. Bu cephelerde büyük savaşlar verildi. Hani "Araplar bizi arkadan vurdu" denildiğinde içimizdeki Arap Ruhlular "yok öyle bir şey Araplar bizi çok sever, biz tek ümmetiz" derler ya... İşte bunun için bu kitabı kütüphanenizde bulundurmanız gerek.

Bu kitapta 3 Ocak1916-27 Kasım 1917 arasında, 425 adet telgrafın günümüz dilinde sunumu var. Bu telgraflarda savaşın bir başka yüzünü görüyorsunuz. Tahsisat isteklerinden cephedeki durumlar, Arapların İngilizlerin iteklemesiyle Osmanlı'ya cephe açmaları ve sonra Osmanlı'nın bu toprakları kaybı...

Okuyanlar bilir, her ne kadar Fahrettin Paşa komutasındaki Türk ordusu başarılı direnç gösterse de sonuçta Osmanlı çok sayıda Türk evladının kanını bu topraklarda bıraktı. 1.-2. Gazze savunması derken, 3. Gazze savunmasında Osmanlı geri çekilmek zorunda kaldı. Kasım 1917'den Ekim 1918'e kadar bütün Suriye ve Filistin kaybedildi..

Ben size buradan 160 nolu telgraftan bahsedeceğim: "Faysal tarafından Süleyman Refede Bey'e gönderilip, bir sureti Medine muhafızlığı'ndan irsal kılınan mektubun sureti mürtercimesidir" başlıklı telgraf. (18 Aralık 1916)...
Bu telgrafta Faysal diğer ARAP kabilelerini "Allah adıyla Osmanlıya karşı isyana çağırıyor". 

Diyor ki FAYSAL;

"Şimdi bizim maksadımız evvela Şeriat-ı Muhammediye'yi ikame etmek, , saniyen (ikinci olarak) şimaldeki ebna-i cinsimizi (ırkdaşlar) Türklerin zulüm ve gadrinden (kıyıcılığından, gaddarlığından) kurtarmak, salisen (üçüncü olarak) istediğimiz yalnızca bizim memleketimizdeki kardaşlarımıza mahsus değildir. Bilumum Arap kabileleri dahildir.

Onlar ki devletin muhabereye girmesi ile birlikte evlad ve ayallerini (yani ailelerini, çoluk çocuklarını) açlıkla öldürdüler. Bunun üzerine biz üzerimize vacip olan şeyi ifa için kalktık (ayaklandık) . Arap ümerası (emirleri, yani kabile reisleri) üzerine vacip olan budur.

Ekseriyet Cihada başladı . Bundan size haber verdik"

Bu mektup daha sonra "Arap düşmanlarını mıntıkadan ihraca teşebbüs edersen seninle beraberiz" denilip, "Ve essalamü aleyke ve rahmetullah" ile bitiyor.

Bakın bunları okuyun ve gelecek kuşaklara aktarın derim. Çok değil, 100 yıl kadar önce geçekleşiyor bunlar. 2020 yılına geldik hala bu cephelerde Türk kanı akıyor. Bunları dile getirdiğimde bana ırkçı diyorlar. Arap ruhlu Türkçe konuşan tiplere aldanmayın, gerçekleri bilin, belgeleri okuyun...

Ya da başınızı belaya sokmayın "cehalet mutluluktur", cehalet ciddi bir eroin etkisi gösterir, takılın damardan, Arabi lakırdılarla mutlu olun... 

Ben Türk kalmaya, kanımı inkar etmemeye inatla devam edeceğim.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

BİR DAHİNİN DIŞ POLİTİKASI...
ŞEHİT'E HAKKINIZI HELAL EDİYOR MUSUNUZ?

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin