AKİF ZEKİ, MUHTEŞEM BİR ADAM

MehmetAkif

Bugünkü Müslümanların büyük çoğunluğuna benzemez. 

Bugün Murat Bardakçı da bahsetmiş ben biraz daha özetle bahsedeyim.

1911 yılında koleranın İstanbul'u kasıp kavurduğu günlerde Sırat-ı Müstakim idarehanesine şu meâlde bir mektup gelir:
"Bir zamanlar memlekete kolera gibi, veba gibi müstevli bir hastalık gelince fedakârlık yapılarak para ile hafızlar tutulur ve
memleketin etrafı devr ettirilirdi. Bugün İstanbul'da, civar vilayetlerde koleradan epeyce telefat olduğu rivayet diliyorken hiç böyle bir teşebbüste bulunmak kimsenin aklına gelmiyor. Sırat-ı Müstakim hükümete bu eski fakat dindarâne usulü ihya etmesini tavsiyede bulunsa büyük bir hayır işlemiş olur".

Akif önüne gelen bu mektuba verdiği cevaba gelince. Bakın burası günümüze de çok ama çok ışık tutuyor;
"Evet böyle bir eski usul vardı, lakin hiçbir vakit dindarâne değil idi! Hükümet-i sabıka [Sultan II. Abdülhamit ve istibdat hükümeti], mevkiini tahkim için millete savlet eden felâketlerden bile istifade etmek isterdi, yoksa sâri hastalıklara karşı nizamât-ı sıhhıyeyi tamamiyle tatbikten başka bir tedbir olmıyacağını pekalâ bilirdi.

Yıldız'da yüksek sesle tilavet edilen Buharîler hastalığı def etmek için değil, sadedil halkın hissiyât-ı diniyesini okşayarak huluskâr bir padişaha ihlas celb etmek için idi…

İyice bilmeliyiz ki gerek münferit gerek sâri ne kadar hastalık varsa izalesi için tababetin tavsiye edeceği tahaffuzî, şifaî tedâbirden başka yapılacak bir şey yoktur"

(Mehmed Akif, "Hasbihal: Koleraya dair", Sırat-ı Müstakim, V/115, s. 178, 15 Zilkade 1328/4 T. sâni 1326)
Mehmet Akif'in cevabı, günümüzde şu andaki Buharilerin uygulamasının da iç yüzünü ne güzel anlatmış;

  1. Abdülhamit kendi konumunu güçlendirmek için o duaları okuturdu
  2. Abdülhamit Milletin başına gelen felaketlerden bile yararlanmak isterdi
  3. Abdülhamit de bu salgına karşı nizamât-ı sıhhıyeyi yani bugünün bakışıyla Karantinadan başka tedbir olmayacağını bilirdi
  4. O dualar Halkın saf dini duygularını kullanmak için yapılırdı
    (Bu tespitler, bugün için birebir aynen geçerli)


Ve Mehmet Akif o muhteşem zekası ve akılcılığı ile son paragrafta özetle diyor ki;

"Bu tip hastalıklarda tıbbın, bilimin tavsiyeleri ve tedbirleri dışında yapılacak bir şey yoktur"

Şimdi başlığımı anlatabildim mi?

Kartal Yolcu
3 Nisan 2020



×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Handa Hesap Kapandı
KEÇİ İLE TİLKİ (Büyüklere masallar)

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin