Ülkü Ocakları ile tanışmam, rahmetli cennet mekan babam sayesinde olmuştu. Henüz ilk okul 2. sınıf öğrencisi iken Ülkü Ocağı başkanı oldu ve bende bu vesile ile ocaklı oldum. Hala beni tanıyan bilen ağabeylerim kısa pantolon ile ocak içerisindeki hallerimi anımsar gülerler.
İlk ocak kavramı ile bu şekilde tanıştım ama Ülkücülük bizim evimizin hali hazırda vazgeçilmez kavramıydı. İlk okul çağlarımda dahi babamın ''bir Atsız şiiri ezberleyene 5 milyon veririm'' deyişini hatırlarım. 9 ışığı bilen evladı onun en sevdiği evladıydı.
Zaman geldi geçti, ilk okul çağları, orta okul çağları, lise derken artık ocak birinci adresim ev ikinci adresim olmuştu.
Babamın fikri ve siyasi konumu nedeniyle evimizin tarandığı, evimize tehdit mektupları gönderildiği ve hatta kapımıza bomba konulduğu zamanları atlattık.
Ocağımızın çapraz ateşe alındığı, taşlandığı, ocak gençlerimizin okula gidip gelirken hunharca dövüldüğü zamanlardan geçtik.