Sayın Bilge YILMAZ’a açık mektup

Değişim sizi çağırıyor!

Hocam,

Ülkemin geleceği adına endişelenen, derdiyle dertlenen vatansever bir vatandaş olarak doğrudan size seslenmek istedim.

Seçimler bitti, kaybedilmiş seçimin davası olmaz ama yaşadıklarımız geleceğimize ışık tutmalı.Seçim sonuçları ile ilgili çok kısa bir değerlendirme yapmak gerekirse; AKP kazandı, şu anda AKP'lik bir durum yok, onlar, işlerine bakıyorlar. Muhalefet açısından baktığımızda ise -bazı muhalefet partilerinin pek haberi yok ama- seçimler büyük bir yenilgiyle sonuçlandı.

Bu yenilginin sebebi –yaptığı stratejik ve taktik hatalara rağmen- İYİ Parti değildir, bunu biliyoruz. Hele hele Meral Akşener bütün gayretine rağmen CEHAPE zihniyetini aşamamış, istemeye istemeye kaybedeceği bir seçime girmiştir. CEHAPE zihniyeti dediğimiz şey şudur; CHP'liler her seçim sonrası AKP seçmenine "koyun" diye hakaret ederler, onlar da –çok özür dilerim- "koyduk mu?" diye gidip oylarını AKP'ye verirler. Son seçimde de CHP'lilerin asla çözemediği bu sosyoloji çalıştı ve yine seçimi kaybettiler.

CHP markası, artık yıpranmış, kirli bir markadır. Bu seçim sonrasında üstündeki çamur iyice artmış, bırakın muhalif seçmeni, kendi seçmeniyle de bağları iyice zayıflamıştır. Artık herhangi bir yerde herhangi bir seçim kazanma ihtimalleri yoktur. "Bu seçim son seçim" diyorlardı, hakikaten artık kendileri için son seçim olmuştur. Bu gerçeği şimdi idrak edemeseler bile 9 ay sonraki yerel seçimlerde yüzlerine çarpan seçmen şamarıyla net olarak algılayacaklardır.

Mevcut siyasi partilerin genel başkanları 2023'de son seçimlerini yaşamışlardır. Yaş itibariyle artık hiç birisinin 2028 seçimlerinde aday olma ihtimalleri yoktur. Değişim kaçınılmazdır, olacaktır.

Muhalif kanatta CHP eliyle bir değişim olması mümkün görünmüyor, hani olsa bile, mesela Ekrem İmamoğlu Genel Başkan seçilse bile, marka kirlenmiştir, kirli bir markanın seçim kazanma ihtimali yoktur. AKP artığı küçük partileri saymıyorum bile, onlar son vurgunlarını yapmış, alacaklarını almışlardır. 2023 tecrübesinden sonra bir daha yüzde 0,1 oyla 35-40 milletvekili kontenjanı alabilmeleri mümkün görünmemektedir.

Ülkemizin AKP karşısında güçlü bir muhalefete ihtiyacı vardır. Bunları AKP karşıtlığı ile yazmıyorum, bilakis AKP'nin en çok ihtiyacı olan şey güçlü bir merkez muhalefet partisidir. Soru şu; hangi parti bu işi başarabilir? Bu sorunun bir tek cevabı vardır: İYİ Parti.

Bir soru daha soralım; İYİ Parti mevcut durumuyla istediğimiz noktaya gelebilir mi? Cevap yine basittir. Gelemez. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar alındığı nerede görülmüş. Ne yapacak İYİ Parti, yine CHP'nin stepnesi olup 2028 seçimlerinde de yine Kılıçdaroğlu'nun adaylığını mı destekleyecek? Yani siyasetteki varlık sebebi nedir? Siyaset yapmasındaki amacı nedir?

Şimdi gelelim size; Ülkenize hizmet etmek için parlak bir kariyeri bırakıp geldiniz. Bundan sonra ne yapacaksınız? Ülkemize nasıl hizmet edeceksiniz? Elinizde ne kaldı? Genel Başkan Yardımcısı olarak nereye kadar fayda sağlayabilirsiniz? Söyleyeyim, mevcut konumunuzu muhafaza etseniz bile önümüzdeki süreçte siyasetin cadı kazanı içinde yorulacak, bir süre sonra kahredip çekileceksiniz.

Size açık bir çağrı yapmak istiyorum. Türk siyasetindeki değişim İYİ Parti'den başlamalı, bu değişime de siz öncülük etmelisiniz. Önümüzdeki kongrede lütfen Genel Başkan adayı olun. Türk siyaset pratiğinde lider olabilmenin tek yolu Genel Başkana karşı mücadele edip kazanmaktan geçer. Meral Hanımın verdiği mücadeleye 1997 yılından beri tanıklık ettim ve kendisini çok severim. MHP gibi bir partide genel başkana karşı aday olup, başaramayınca yeni bir parti kurmuş, partisini kısa sürede MHP büyüklüğüne ulaştırmıştır. -Aslında bu bile değişim ihtiyacının büyüklüğünü göstermektedir.- Ancak gelebileceği son noktaya gelmiştir. Sizin gibi yetkin bir aday çıkması halinde kendisinin de gönül rahatlığı içinde bırakacağına inanıyorum.

Hocam, vakit kısa, hızlıca karar vermelisiniz. İYİ Parti Genel Başkanlığına aday olduğunuz anda toplumsal muhalefeti arkanıza alır ve bütün taşları yerinden oynatırsınız. Topluma ve özellikle muhalif kanada hâkim olan karamsarlık dağılır, yeni bir umut ışığı doğar, bu ışık Türk siyasetinin yeniden yapılanmasına vesile olur.

Türk siyasetinin içine düştüğü tek kutuplu yapıdan İYİ Parti'nin merkez partisi olmasından başka çıkış yolu yoktur. Bugünkü şartlar altında sizden başka bu dönüşümü yapacak siyasi aktör de maalesef yoktur.

Elinizi taşın altına koyma, risk alma, harekete geçme zamanıdır. Cesaret edemeyecekseniz bugünden bırakın. Yok, her şeye rağmen memlekete hizmet etme kararlılığındaysanız, önünüzde devasa bir fırsat var. Unutmayın, siyaset treni önünüzde bir kez durur, binerseniz yol alırsınız, tereddüt ederseniz tren kaçar.

Yüksel BÖLÜK