“YATAY” ZEKÂ

teknofest

TEKNOFESTLERİN SOSYOLOJİSİ VE ACINASI MUHALEFET

Başlıktaki "yatay" ibaresi doğrudur. Bir canım vatandaşım televizyon röportajında kullanmış. Bana da ilham oldu, yazayım dedim. Epeydir teknofestlerin sosyolojisi üzerine bir yazı yazmayı düşünüyordum. Yanlış anlaşılma tehlikesi içerdiğinden bu konuda yazmayı hep erteliyordum. Yanlış anlaşılma tehlikesi var, çünkü konu tamamen siyasetle alakalıdır ve tabii acınası muhalefetsizliğimizi de içermektedir.

Bir sosyal medya kanalı bir vatandaşımızla sokak röportajı yapıyor: Asgari ücretle çalıştığını söyleyen vatandaşımız mikrofona, 8 bin lira kira verdiğini, elektrik su vesaire faturaları ödediğinde eve ekmek alacak parası kalmadığını söylüyor. Muhabirin hangi partiye oy verdiğini sorması üzerine de meşhur "yatay zekâ" cevabı geliyor. "Kılıçdaroğlu'nun Amerika'dan yatay zekâ getireceğini ve uçak fabrikalarını vereceğini düşündüm, Ak Parti'ye oy verdim." Google hazretlerine sorup röportajı izleyebilirsiniz.

Özetle bu canım vatandaşım, iha ve sihalar üzerinden kendi kimliğini tanımlıyor, hayatını başka türlü şekillendiremediğinden "uçak fabrikaları" üzerinden şekillendiriyordu. Bulaşıkçılık yaparak, aldığınız maaşın üçte ikisini kiraya vererek yaşıyorsunuz, eve ekmek götüremiyorsunuz. Hayatınız hiçbir şeyin parçası değil. Aslında hayatınızın bir anlamı yok. Karınızın ve çocuklarınızın yüzüne bakamıyorsunuz ve hatta ekmek alamadığınız için eve gitmeye korkuyorsunuz. Kendinizi neyle, nasıl tanımlarsınız? Kendi hayatınız bir anlam ifade etmediğinde ancak bir bütünün parçası olarak varlığınıza anlam katabilirsiniz. İşte cemaate girersiniz, kendinizin dışında baş kabir şeyi sahiplenip, onunla övünürsünüz. Kel kız ablasının saçıyla övünür diye atasözümüz bile var. Benim canım vatandaşım da övünecek başka şeyi olmadığı için ablasının saçıyla övünüyor.

Geçen seçimde bu durumu defalarca yaşadık; İşte TCG-Anadolu gemisi, uçak gemisi diye İstanbul ve İzmir'e çekildi, vatandaşların ziyaretine açıldı. Muhalefetle İHA ve SİHA'lar arasında bir karşıtlık oluşturuldu ve seçim öncesi İstanbul'da teknofest yapıldı. Ve tabii ki TOGG. TOGG ilçe ilçe gezip siyasi kampanya yapan, oy toplayan ilk otomobil olarak tarihe geçti.

İktidar neden bu tür bir seçim propagandasında ısrar ediyordu? Netice itibariyle yol değil, hastane değil, emekli maaşına yapılan yüzde 100 zam değil. Nasıl bir sosyoloji işliyordu burada ve oy verme davranışını nasıl etkiliyordu bu durum?

Sözüm ona kendisine muhalefet diyen partilerin mensupları böyle konular üzerinde asla ve kata düşünme gereği duymadığından görev addedip üzerinde düşünmeye başladım.

TCG-Gemisinin halka açılması, Bayraktar ailesinin iha ve sihaları, TOGG ve en son teknofestlerin seçmenler ve oy verme davranışları üzerinde nasıl bir etkisi olabilir?

Bu sorunun cevabını Ankara'da düzenlenen teknofestde bulduğumu düşünüyorum. 30 Ağustos günü teknofesti gözlemleme imkânı buldum. Teknofest Etimesgut Hava müzesinde yapıldı. Ankara'yı bilenler için yazıyorum, Şaşmaz'dan optimum avm'ye kadar Hava Müzesi çevresindeki bütün yollar gün boyunca kilitti. Teknofesti bir milyona yakın kişi ziyaret etmiş. Düşünün, 1 milyon kişi teknolojiyle ilgileniyor. Teknolojiye bu denli delicesine ilgi duyan kalabalıkları görünce doğrusu şöyle düşündüm: Bütün bu insanlar teknolojiden anlıyorlarsa uzay gemilerimiz mars Jüpiter arasında fink atıyor olmalıydı.

Ziyaretçi profilini incelerken kafama dank etti; teknofest teknolojiyle ilgili değildi, doğrudan siyasetle ilgiliydi. Teknofestin yaratıcıları, övünecek bir şeyi olmayan yığınlara övünecek bir şey vermişlerdi. Bir başarı hikâyesi sunmuşlar, hikâyenin başarıya aç yığınlar tarafından kabullenmesini sağlamışlardı. Üstelik Ak Parti bunu yeni yapmıyordu. Yerli ve milli uçağımız göklerde, elektrikli otomobilimiz Ankara İstanbul arasını 7 liraya gidecek, elektrikli traktör seneye tarlalarda türü propagandaları hemen her seçimde görüyorduk. Kendini akıllı, Ak Parti'ye oy veren seçmeni aptal sanan muhalefetimiz ise bir türlü bunu anlamıyor, anlayamıyordu. Üstelik gidip Amerika'dan "yatay zekâ" getirip uçaklarımızı Amerika'ya peşkeş çekmekle meşguldü!

Tabii burada teknofestleri ziyaret eden, yerli ve milli otomobilimizle gurur duyan herkesin başarısız, ezik, fakir, aptal falan olduğunu iddia etmiyorum. Öyle olsa teknofest alanına girenler belediye otobüsleriyle taşınmış yayalar olurdu. Oysaki pek çok insan, sadece Ankara'dan da değil, çevre illerden pahalı araçlarıyla gelmişler, kilometrelerce uzağa araçlarını park etmeye çalışıyorlardı. Yani aslında başarılı, zeki ve zengin insanlar da teknofest fikriyle gurur duyuyorlar, övünüyorlardı. Teknofest ve benzeri teknolojik atılımları kimliklerinin bir parçası haline getirmişlerdi.

Bu bir aidiyet kurma/kurdurtma biçimi, bir kimlik oluşturma biçimidir. Biz, 1986 yılıydı sanırım, Amerikan F-16'larının ülkemizdeki ilk uçuşlarını canlı yayında izlerken gururdan gözyaşları sel olmuş bir nesiliz. Laf aramızda rahmetli Özal da bize, bu uçakların yerli ve milli olduğunu söylemişti.

Burada bahsettiğim şey başarı duygusudur, başarıya ortak olma isteğidir. Bizim de bir şeyleri başarabildiğimizi görme, yaşama isteğidir. Ak Parti'nin yaptığı; teknofesti, TOGG'u, iha ve sihaları siyasi fetişlere dönüştürmesidir. İtiraz edilemez, karşı konulamaz fetişler yaratması,bu fetişleri toplumun büyük çoğunluğuna kabul ettirmesidir.

İddia ediyorum, teknofestlerin sosyolojisini anlamadan muhalefetin bu ülkede seçim kazanma imkân ve ihtimali yoktur. Yine iddia ediyorum, diğer her meselede yaptıkları gibi bu meselede de kafa yormayacaklar, anlamaya çalışmayacaklar, kendileri hariç herkesi suçlayacaklardır. Çünkü onlar, tanrının özel yarattığı süper zeki ve çok aydın insanlardır. Ama ne hikmetse, milletimiz TOGG'a, savaş gemisine, insansız hava aracına, teknoloji festivaline oy vermekte, bunlara ise bir türlü oy vermemektedir.

Kendisi bir aidiyet/bağlılık/başarı duygusu oluşturamayan, insanların hayatına anlam katamayan muhalefetin saçıyla övünecekleri ablaları da kalmadı artık. Muhalefet ve özellikle cehape öyle bir boşluk içine düştü ki, onları yatay, dikey, yapay, hiçbir zekâ kurtaramaz.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

AKIL VE MANTIK AŞKINA
Zafer Yolu

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin