​PİLAVCI KARDEŞİN İKRAMI VE SIĞINMACI İŞGALCİLER

van-ozalpta-yuzlerce-atli-multeci-siniri-gecti-730x400

Bizim evin sokağın karşısında seyyar bir pilavcı var. Gençten bir kardeşimiz. Evvelsi gün oradan geçerken sağ olsun "Bir şey ikram edeyim abi" dedi. Ben de teşekkür ettim bu nezaketine eve çıktım. 

Kendi kendime sonra düşündüm . Ne ikram edebilirdi ki bana pilavcı kardeş? Pilav, yanında nohut veya tavuk bir bardak da ayran. Neyi varsa onu ikram edebilirdi. Tıpkı her misafire yapıldığı gibi ne varsa ondan birazını ikram eder ev sahibi. Sonra da uğurlanır misafir. 

Pilavcı kardeş bana bir tabak pilav, yanına da ayran ısmarlasaydı, sonra da evime uğurlasaydı, ikimiz de mutlu olacaktık. Komşuluğumuz pekişecek. Dostluğumuz artacaktı. 

Peki ben bu ikramı kabul edip daha fazlasını isteseydim. 

Dur bu bana ısmarladığın yetmedi, bizim sülaleyi de çağırayım onlara da ikram et deseydim. Bizim elektrik, su, hastane masraflarımızı da öde kardeş deseydim.

Pilavdan bıktık bize kuzu da çevir deseydim. Hatta arsızlığı artırıp, adamın işine ortak olmaya çalışsaydım... 

Bana dostane duygularla bir şeyler ikram etmeye çalışan Pilavcı kardeş nasıl tepki gösterirdi?

İşte pilavcı kardeşin göstereceği tepkinin benzerini halkımız, Suriyelilere, Afganlılara ve diğer sığınmacı tiplere karşı gösteriyor. 

Çünkü artık sınırlar aşıldı. Misafirlik, işgale dönmeye başladı. 

Bizde bir şey kalmadı ki artık "ikram" edelim. İşimize, kıt gelirimize ortaklar ve misafir değiller. Gitmiyorlar, gitmeyecekler. Bu gidişle daha milyonlarcası da gelecek. 

Ülke nüfusunun %10'undan fazlası bu adına ne derseniz deyin sığınmacı, mülteci, işgalci tiplerden oluşuyor ve açık kapı politikasını toplumsal huzuru bozmak pahasına saray idaresi ısrarla sürdürüyor.  

Çünkü verdikleri sözler var, bu sözleri Türkiye yok olsa da tutacaklar. Mevcut siyasetin muhalefeti, iktidarı mideleri dışarıya o kadar bağımlı ki, ağızlarını açma şansları yok. Ağızlarını açamadıkları için de Türkiye'nin geleceğini ipotek etmişler umurlarında olmuyor.

Bu giderek vahimleşen göç kılıklı yabancı istilasından ancak akıl, bilim ve hukuku referans edinmiş ülke menfaatlerini her şeyin üstünde tutan bağımsız yeni nesil siyasetin önderliğinde kurtulabiliriz. Aksi mümkün değil...

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Buğra Kavuncu Yalnız Değildir. Susturamayacaksınız
AFGANİSTAN ÜZERİNE NOTLAR

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin