Cesur İnsanları Yumrukla, Tekmeyle Korkutarak Susturamazsınız. Susmayacağız!

Birileri ısrarla bu ülkede normal bir ortamda seçimler yapılmasın diye uğraşıyor. Önce şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu'na yumruk atılması sonra Yavuz Selim Demirağ'ın evinin önünde saldırıya uğraması, şimdi de Sabahattin Önkibar'a yapılan saldırılar.

Tüm bu saldırıların üst üste gelmesi tesadüf müdür? Tabii ki değildir.

Devleti yönetenlerin bu saldırılarda payı var mıdır? Elbette vardır.

Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı sonrası Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kılıçdaroğlu'na saldıranlara ne demişti hatırlayınız.

''Değerli arkadaşlar tepkinizi gösterdiniz şimdi dağılabilirsiniz''

Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğinden sorumlu bir bakana göre Kılıçdaroğlu'na saldıranlar ''değerli arkadaşlar''dı. Kılıçdaroğlu'na yumruk atılması ise sadece bir tepkiydi.

Devletin bakanı bu açıklamayı yaptıktan sonra suçlular cezasını çeker mi? Tabii ki çekmez. Öyle de oldu zaten. Kılıçdaroğlu'na saldıran saldırganın serbest bırakılması yetmiyormuş gibi bir de kahraman ilan edildi.

Ardından Yavuz Selim Demirağ'a evinin önünde saldırıp ağır şekilde yaraladılar.

Yıllarını Türk Milliyetçiliğine hizmete adamış değerli bir yazara evinin önünde saldırdılar. Saldıranlar cezalandırıldı mı? Hayır.

Şimdi de Sabahattin Önkibar'a yapılan saldırı. Büyük ihtimalle Sayın Önkibar'a saldıranlar cezalandırılmayacak.

Sanırım kavgayla, yumrukla, şiddetle seçime gideceğiz. Bu saldırıların devamı gelecek gibi görünüyor

Bazılarına göre kaos yaratmak bir siyaset tarzı olsa da kaos, bir gün mutlaka kaosu yaratanları bitirir.

Aylardır aklı başında, vicdan sahibi olan her Türk vatandaşı hükümeti ve özellikle Bahçeli'yi uyardı.

Yapmayın dedik. Bir seçim uğruna ortamı germeyin dedik. Kutuplaştırıcı siyasetten uzak durun dedik. Milleti, millet ve zillet diye bölmeyin bu insanlar seçimden sonra da birbirinin yüzüne bakacak dedik. Alt tarafı Belediye başkanı seçeceğiz, ölüm kalım meselesi yapmayın dedik.

Dedik ama ne oldu? Dinletebildik mi? Hayır.

Ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ne de Bahçeli'den Yavuz Selim Demirağ'a ve Sabahattin Önkibar'a geçmiş olsun mesajı geldi mi?

Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıda bile sustular. Hatta ''orada ne işi varmış'' diyerek saldırıyı meşrulaştırdılar.

Kimse şu gerçeği unutmasın. Devleti devlet yapan hak, hukuk adalettir.

İnsanlar, sokaklarda boşuna hak hukuk adalet sloganı atmıyor. Hak yoksa hukuk yoksa adalet yoksa o halde devlet neden vardır?

Devlet benim hakkımı koruyamıyorsa, benim hukukuma sahip çıkmıyorsa, benim ezilmeme göz yumup adaletli davranmıyorsa ben kime güveneceğim?

Hak, hukuk, adalet herkes için lazımdır. Bugün güç sahibi olduğunuz için bu kavramları değersiz görebilirsiniz ama bu dünya Sultan Süleyman'a kalmamış ki size kalsın.

Elbet bir gün güç el değiştirecek işte o zaman hak, hukuk, adalet, sizlere de lazım olacak.

Devleti yönetenlere tavsiyem, şu an sahip olduğunuz gücün Türk Milleti tarafından size geçici bir süre verildiğinin farkında olun. Sahip olduğunuz makamların hepsi gelip geçici. Millet oy vermezse o koltuklarda oturamazsınız.

Bu yüzden seçimin sağlıklı bir şekilde yapılması sizin görevinizdir. Muhalefete yapılan saldırılara ağır cezalar vermek sizin görevinizdir. Eğer bunu yapmazsanız yarın tarih karşısında siz sorumlu olursunuz.

Büyük Türk Millet, kurtuluş savaşında yedi düvelden korkmayarak bağımsızlığı için savaşmış bir Millettir.

Böyle büyük bir Milletin torunlarını, 3-5 yumruk ve tekmeyle korkutup susturabileceğini zannedenler varsa çok yanılıyorlar.

Birileri istediği kadar ülkeyi karıştırmaya çalışsın. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Korkmadan konuşmaya, yazmaya devam edeceğiz ve seçim gününü bekleyeceğiz.

Türk Milletini, baskıyla susturmaya çalışanlara en güzel cevabı sandıkta vereceğiz. Milletin iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur.

BARIŞ ATAGÜN 

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Pencereler
BIÇAK SIRTI BİR MUAFİYET

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin