Sabahları, birbirine uzak evlerde alarmlar çalıyor
Gözlerimizi mutsuzluğa aralıyoruz
Seni daha ''haklı'' düşünebilmek için
Zihnimin perdelerini çekiyorum kornişlerden
Ben sitem eylerken günbegün sana
Sen gönül sabrınla yaklaştın bana
Kabını taşıran dolun bir yana
Boş'una karıştım, kusura bakma.
Öyle bir zamana denk geldik bugün
Tarihten alınan dersler incindi.
Dillerde intizar, gözlerde sürgün
İsyana karışan sesler incindi.
Sıradan görüntüsüne karşın
Çok farklıdır aslında sevdiğim kadın Aysun
Gözlerinin kahverengisi
Bütün renklerden daha bir anlamlıdır
Ağustos ayında zemheri gördük,
Kar altında kaldı sevdalarımız.
Kalpte ilmek ilmek sevdayı ördük,
Karşılık bulmadı edalarımız.
Zaman durdu, mevsimlere hal oldu,
Yeşermiyor, bahar yetim, yaz yetim…
Kışların en güzel beyazı soldu,
Renkler yetim, yaprak yetim, güz yetim…
Nazan bu dağlara kar düşmeyince
Çığ gibi çoğalan sel bize tuzak.
Ormanlar toprakla örtüşmeyince
Yaprağı kuruyan dal bize tuzak.
İstersen ellerde tütsün ocağın
Kanatmaz yaramı artık bıçağın
Çanağın, çömleğin, kabın kacağın
Tasına dolarak gidebilirsin.