Bir Kitap

kierkegaard

Ya / Ya Da | Søren Kierkegaard

Şöyle bir tuhaf insan hayal edin: Genç adam ilk görüşte bir kıza deli gibi aşık oluyor. Ona olan sevdasının "onu tedavi ettiğini, özgürleştirdiğini hissediyor". Yani sırılsıklam aşık bu genç adam. Bu tuhaf adam genç kıza yazdığı bir mektupta; "Beni, mutlu ya da üzgün olsam da hep seveceğine inandırdığın her an, ruhumu Araf'tan kurtardığını bilmeni isterim"diyor.
Sonra kıza evlenme teklif ediyor, kız da mutlu her şey yolunda... Ve derken bu tuhaf insan bir gün "içinin karanlıklığını" fark ediyor, bu kızı "mutsuz edeceğine" inanmaya başlıyor. Sonrası tüm hayatı bir melankoli ile geçiyor.
İşte bu tuhaf adam, elimde tuttuğum kitabın yazarı; Yani Soren Aabye KİERKEGAARD, Danimarkalı bir filozof, teolog bir başka ifadeyle "Varoluşçuluğun babası". Hayatının baharında, karşı cins ile bu deneyimi ve sonrasındaki melankolisi tüm yaşamı boyunca ürettiği her eserde kendisini gösteriyor.

KİERKEGAARD, felsefede dünyaca tanınan bir isim ancak zannımca bir şair, bir romancı olsaydı (-ki olabilirdi cümleleri, kültürel birikimi muhteşemdir) bugünkü tanınmışlığından çok daha fazla ün kazanırdı.

Elimde tuttuğum kitap, yeni bir çeviri. Bu kitabın bir çok bölümü, önceden dilimize "ayrı kitaplar" olarak çevrildi. Ancak bu "YA / YA DA" eseri (yaklaşık 1000 sayfadır) onun iki kapak arasında yazdığı bir eserdir. Yani bizler onun bu eserini parçalara ayırıp ayrı ayrı kitaplaştırdık. (Örneğin: "Müzikal Erotik ya da Dolayımsız Erotik Evreler", "Aforizmalar", "Baştan Çıkarıcının Günlüğü" gibi kitaplar)

KİERKEGAARD için bir tuhaf adam dedim ya, eserlerini yazarken kendi adını falan kullanmıyor. Sanki "tesadüfen bulduğu kağıtları yan yana getirip kitap yazmış, yazarı belli olmayan metinler" gibi sunup bastırıyor yaşarken.

Bu kitabı okumaya başlarken önceden bir hazırlığınız olmalı? Şöyle bir hazırlık: W. A. Mozartın "Don Giovanni Operası"nın en azından öyküsünü bilmeniz gerekiyor. Herkes operadan hoşlanmaz elbet izlememiş olabilirsiniz. Ancak operanın kurgusunu, hikayesini bir yerlerden okumanızı tavsiye ediyorum. Çünkü neredeyse ilk 300 sayfa bu eserden sık sık bahsedip, bir felsefe kurgulanıyor.

KİERKEGAARD'da bir Don Giovanni (ya da "Cezalandırılmış Çapkın" Don Juan) hayranlığı var. Bence ruhunda "Don Juan" olma hayali var.
"Don Juan" efsanesinden herkes haberdardır az çok. Çok karizmatik ve de ikna edici olan Don Juan, herhangi bir kadını (sınıfı fark etmiyor) baştan çıkarıyor yatıyor ve ertesi gün de terk ediyor. Efsaneye göre 1003 kadınla birliktelik yaşamış.
Yani anlık erotik aşk yaşayıp yatak sonrası bu aşk yok oluyor. Tam burada, KİERKEGAARD'ın başta anlattığım ilk deneyimini düşünün; Kızdan kaçışını, zamanla onun aşkını yitireceği korkusu ile birden ilişkiyi sonlandırışını.. İşte kitabın neredeyse ilk 300 sayfasının felsefe kurgusunda, Don Giovanni operası örneğini sık sık göreceksiniz.

(NOT: Düşünmeden edemiyorum. Acaba KİERKEGAARD' ın tek izlediği opera bu muydu? Don Giovanni operası, opera uzmanları tarafından "sınıflandırılamayan" biraz tuhaf bir eserdir. Gülünç müdür, trajik midir tartışılır. Eserin uvertürünü Amedeus filmini izlemişseniz anımsayacaksınız. Anımsadığım kadarıyla Uvertür, eserin temsilinden (1787) bir gece önce 7-8 saate yazılmıştır. Uvertür başlarken yerinizden zıplarsınız gizemli bir akorla başlar, ortamda huzursuzluk yaratır, "bence" kabus gibidir)

Neyse, konu opera değil, bu çeviri gerçekten daha önceden okuduğum en rahat okunan KİERKEGAARD çevirisi. Çok keyif aldım. Bu eserin büyük kısmını ayrı kitaplardan okumuştum. O bölümleri de hızlıca geçtim, ancak yer yer yine de okudum. Bu çevriyi Felsefe meraklılarına tavsiye ederim. 

Uzatmayayım ve hayatın tüm bilgeliğinin özetini kitaptan arz edeyim;
"Evlen, pişman olursun; evlenme, buna da pişman olursun;
evlen YA DA evlenme, ikisine birden pişman olursun.
Evlensen de evlenmesen de her ikisinde de pişman olursun.
Dünyanın aptallığına gül, pişman olursun; onun için ağla, buna da pişman olursun...
Bir kıza inan pişman olursun; inanma buna da pişman olursun....
Kendini as pişman olursun; asma buna da pişman olursun....
Sayın baylar hayatın tüm bilgeliğinin özeti bu"
(s: 89 YA/YA DA bölümü böyle başlar) 

SON NOT: Don Giovanni skora oynayan çapkın karakter gibi görünür ancak o, insanlığın "zayıflıklarının", "ihtiraslarının", "yıkıcı gururunun", "huzursuzluğunun", "kararsızlığının" ve de "ölçüsüzlüğünün" bir SEMBOLÜDÜR.

Ayrıca bir gün detaylı KİERKEGAARD biyografi kitabını tanıtacağım...

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Esir
​ORTA DİREK BİR GÜNDE %3 FAKİRLEŞTİ

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin