ENDÜLÜS'TE HALAY...

Muhtarlarımız diyorum…

Bir zamanlar, "Muhtar bile olamaz" denilen Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önem atfettiği kişiler...

Cumhurbaşkanına hayranım, çünkü işi biliyor...

Çünkü muhtarlar, mahallesinin, köyünün sesi soluğudur. Şehirde yaşayanlar burun kıvırır fakat kırsal kesimde köylünün oylarını neye vereceğine karar veren kişidir…

Valisidir köyün…

Cumhurbaşkanıdır…

Köy kahvesindeki tahta sandalyeye yayılıp, "Dün kasabada Kaymakam Bey ve Belediye başkanımız ile görüştüm, partilerine oy verirsek köyümüze şunları şunları yapacaklar" demesi yeter…

Kaçarı yoktur…

Seçim o anda bitmiş, kazanan belli olmuştur…

Dağılabilirsiniz…

***

Senin fabrika köşelerinde gece-gündüz çalıştığından kesilen vergilerle, ihtiyacı olan olmayan ayırmadan ve sadece "bizden" olduğu için bol keseden dağıtılan yeşil kartlar ile giysi ve gıda paketleri de cabası…

İstisnalar elbette kaideyi bozmaz ve onları her zaman mevzudan münezzeh tutarım…

Ama köylü de az değildir hani…

Uyanıktır, kurnazdır…

Koli gelen yerden bir "oy"u niye esirgesin ki? Hele paketlerin üzerinde biraz maneviyat sosu varsa…

Yeter ki, bir yerden bedava bir şeyler gelsin…

Senin kanından- terinden, emeğinden kesilenleri, kendilerine oy toplamak için dağıtanlara ram olurlar…

Sana da söverler…

Milletin şeyine koymanın köylücesidir bu…

***

Muhtar…

Anasıdır, babasıdır köylünün…

Devlet dairesinde velisidir…

Bakmayın İspanya gezisinde, "Endülüs'te ecdadımız Osmanlı'nın eserlerini göreceğiz" demelerine; köyün aydınıdır muhtar.

Hatta en aydını…

O, "Endülüs'ün kurucusu olan ve hainler tarafından idam edilen padişahımız cennet mekân 2. Abdülhamit'e Fatiha okuduk. Ecdadımız Osmanlı'nın yaptığı tarihi mekânları gezdik. Abdülmecit efendimizin yaptırdığı Elhamra sarayında namaz kıldık. Osmanlıyı yıkan Mustafa Kemal ve sofra arkadaşları, ecdat yadigârı Endülüs'ü de yakıp yıkmış." dese mutlak doğrudur…

Sözü üstüne söz olmaz…

Tarihi ondan iyi mi bileceksiniz!

***

Niye inanmadınız, mabadımdan mı uydurdum?

Endülüs zamanında Abdülhamit'in dedesi bile mi doğmamıştı?

Endülüs çok önce mi yıkıldı?

Hiç inandırıcı değil miyim?

***

Be mübarekler, Nuh'un cep telefonu olduğuna iman edip, 2. Abdülhamit'in idam edildiğine bile  inanıyorsunuz da Endülüs Devletini kurduğuna niye inanmıyorsunuz?

İnanmanız için ille bir yere muhtar mı olmak lazım?



12.4.2018

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

DİVAN EDEBİYATINDAN GÜNÜMÜZE: AŞK VE ŞİİR
ALEVİ

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin