Daha Ne Diyeyim?

Uzun zamandır yazmıyorum.

İçimden gelmiyor. Sıkıldım, bunaldım hatta nefret ettim.

İlk gençlik çağlarımda kutlu yarınlar düşlerken, bugün dünümü özlüyorum dünümü!

Bilmiyorum, belki dünde aynıydık ve belki de o zamanlar sosyal medya falan olmadığı için halimizin farkında değildik.

Ben artık hayal kurarken daha gerilere gidiyorum.

Gazi Atatürk önderliğinde kurtuluş mücadelesi veren milleti özlüyorum milleti.

O Türkler ile bugün ki Türkler arasında dağlar kadar fark var.

Öyle Atalardan, böyle torunlar! Gerçekten inanamıyorum.

Mesela şu terör olayları...

Çocukluk yaşlarımdan, bu yaşıma kadar bu ülkede terörsüz bir iki yılı anca görmüştürüm.

Kendimi bildim bileli bu ülkede terör var.

Şimdi işin beni şaşırtan, bana "bu millete ne oldu" dedirten tarafını gelelim.

Ben bu yaşıma kadar hiç bir seçimde terör olayları yüzünden oy oranı düşen iktidar partisi görmedim. Gören varsa söylesin...

Kimse bunu AKP'yi kast ederek yazdığımı düşünmesin. Onlardan öncede böyleydi bu durum.

Bizde iktidarların oy oranını ekonomi belirler. Sadece çok büyük bir ekonomik kriz olursa iktidar partisi dibi boylar.

Çunkü bizim için evlatlarımızın canından daha önemli, cebimizden eksilecek üç beş kuruş!

Kimse kusura bakmasın, bundan bu sonuç çıkar.

Bu yüzden bizde terör bitmez.

Bu yüzden bizde hiç bir iktidar terör ile hakkını vererek uğraşmaz.

Uğraşırsa diğer seçim dibi boylar.

Zira terörün üzerine samimi bir şekilde giderlerse bu ülkede ekonomik krizin kralını çıkartırlar!

Terör deyince aklınıza üç beş keleşli adam mı geliyor? O keleşlilerin arkasında neler var neler...

Şimdi kimisi diyecek ki "Ekonomik kriz yaşanmadan bu iş çözülmez mi?"

Çözülmez kardeşim imkanı yok.

Biz o fırsatı Gazi Atatürk'ün emrettiği reformları gerçekleştirmeyerek, hatta yaptıklarını da yerle yeksan ederek kaçırdık.

Hani toprak reformu, hani ağır sanayileşme? Ne yaptık bugüne kadar.

Bu zamana kadar "Din elden gidiyor mu, gitmiyor mu?" muhabbetinden başka ne yaptık?

Halen de muhabbetimiz bu.

Sen otur sağa sola dindarlık sat. Ülkenin geleceğini belirleyen gavur dediklerin!

Bizim hazinemizin üç katı büyüklüğünde varlığa sahip olan şirketler var bu dünyada.

Bu yüzden her zaman dedim ki "Terörü ancak milletin kararlılığı bitirir."

Yani millet eylemleriyle, söylemleriyle iktidara demeli ki:

- Benim açlığım, tokluğum ikinci sırada, önce evlatlarım, önce yavrularımın canını düşüneceksin.

Millet olarak bu söylenmediği sürece bu ülkede terör bitmez.

Peki millette bu kararlılık var mı?

Yok kardeşim yok! Beni kahreden işte bu.

Kahreden derken samimiyim, öylesine yazmadım. Son iki senedir üzüntümden, sıkıntımdan uykusuz geçirdiğim gecelerin sayısı belli değil.

Şu an bu yazıyı yazarkende saat sabahın beşini geçti.

Bıktım artık bıktım!

Belki şu yazıya bile, yok efendim yol yaptık, yok bilmem bi tünel kazdık pek güzel oldu, yorumları yapacaklar. Çünkü partizanlık ruhumuza işlemiş.

Lafa gelinca herkes şehit sevdalısı!

Biz çocuklarımızı gerçekten çok sevseydik bu terör yıllar öncesinde biterdi kardeşim, biterdi!

Benim karnım artık "Şehitler Ölmez" naralarına falan tok.

Gidin sorun bakalım anasına ölmüş mü, ölmemiş mi?

Hele ölümü kutsallaştırarak, ölüm üzerinden siyaset yapanlardan ise tiksiniyorum artık.

Tabii başkasının çocuğu üzerinden nutuk atmak kolay! Kendi çocuklarını da cepheye göndersinler ondan sonra bakalım, bakalım hala aynı nutukları atabiliyorlar mı?

Kimse şehitliği küçümsediğimi sanmasın. Şehitlik elbette kutsal. Kutsal lakin amacına ulaşamıyor bir türlü. Yani hiçbir sonucu değiştirmiyor.

Çünkü biz yeterli kararlılıkta değiliz ve biz böyle olduğumuz için idarecilerimizinde terör ile mücadelesi bıçağın kemiğe dayanıp durmasından öteye geçmiyor.

Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde sarp dağları aşanların torunları düz ovada yolunu şaşırdı!

Gerçi bunları neden yazıyorsam? Benimki de iş işte. Pir Dede vaktiyle ne güzel söylemiş.

Ayıplarım gönül seni
Hal bilmeze hal sorarsın
Yanında bülbül dururken
Kargalardan gül sorarsın

Vatan bir gül ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün duruşu, ilkeleri, kararlılığı o gülün bülbülüdür.

Bülbüle sırt dönüp kargaları besleyen ise gözünün oyulmasından şikayetçi olmamalıdır.

Daha ne diyeyim size...

Okan Kilit

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

MİHRİNAZ (II)
VATANIMIN HER YANINDA ÇİÇEKLER AÇAR

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin