AH ULAN REZA!

Vergi listelerinde adın hiç geçmediği halde kanallarımızda "200 ton altın ihraç edip Türkiye'ye 25 milyar lira gelir sağladım" diye açıklama yaptırıp kahraman ilan etmiştik.
Halk nezdinde Türkiye'nin cari açığının yüzde on beşini tek başına kapatan bir millî kahramandın sen...
Sen bizim için büyük bir başarı hikâyesiydin…
Sen bizim için bahşişlerin efendisiydin...


Senin 25 Milyar TL kazandırdım dediğin yıllarda, altının gramı 80 TL civarındaydı ve ihraç ettiğin 200 ton altın ancak 16 Milyar TL ediyordu ama "bu millet" hesap bilmediği için rakamları köpürtmeni görmezden gelip fırsattan istifade bizler de yaptığın hayırlardan faydalanmıştık.


Sen bizim için büyük bir hayırseverdin be Reza…
Biz senin hayırlarını çok severdik be Reza…
Ne güzeldi hayat…
Win win'di her şey…
Win'iyordun, Win'iyorduk, Win'miştik hep beraber…


Durup dururken nereden çıktı bu gâvur Amerika'da tatil aşkın?
Oysa biz seni on beş senedir Müslümanca yönettiğimiz ülkemizde, Türk vatandaşı yapıp üstüne güzide ses sanatçılarımızdan Ebru kızımızı vererek damat bile edinmiştik.
Hadi bizim kıyılarımızdaki o kadar koy'dan bir kaçına koyup, çatır çatır beş yıldızlı- altı yıldızlı tatil yapıp üstüne para kazanmak varken ille de Amerika'ya gittin diyelim; orada niye rahat durmadın be oğlum?
Gardiyanları bile içki ve kadın getirsinler diye haraca bağlamışsın…
Orası burası mı be koçum?
Yer mi Amerikan çocuğu?
Orada işler Başkan'ın emriyle mi çözülüyor sandın?


Yav! Her şey tamam da bu kadın işi oldu mu şimdi? Ebru kızımızın psikolojisi bozuldu, boşanma davası açacakmış.
Oysa daha ona Mars'ı alacaksın diye bekliyordu.
Yazık değil mi kızcağıza?
Hem nasıl damatsın sen, kayınçoları tarafından İstanbul Avcılarda E-5'in ortasında pipisinden vurulan adamın durumundan da mı ibret almadın?


Birde mahkemede, aynı zamanda Makedonya vatandaşı olduğunu da açıklayıp tüy diktin be Reza…
Oysa biz askerimizin başına çuval geçirdiklerinde ve Fetö şerefsizine sahip çıktıklarında bile nota vermeyi düşünmedik; ama senin dillere destan, ayakkabı kutularına mestan hayırseverliğinin hatırına hem de iki kere "Ötme Bülbül Ötme" şarkısının notalarını bile vermiştik.
Ya sen ne yaptın?


Resmen bülbül oldun be Reza…
İçeride çayına ne kattılar oğlum; şakıyorsun böyle?
Yapılan iyilikler, hayırlar böyle şakır şakır anlatılır mı?
Hani sağ elinin verdiğini sol elin bilmeyecekti…
Bakanlarımıza, bakmayanlarımıza yaptığın o büyük hayırların sevapları birer birer uçup gitti be Reza…


Sen böyle ötmesen, biz Türkiye'deki muhalefetin her belgesini yandaş basın-yayınımız sayesinde daha ortaya çıkmadan yalanlayıp ıskartaya çıkartıyorduk.
En haklı oldukları konuda bile iki dakikada haksız çıkartıp seksen milyonun içinde, üç tane koyun güdemez hâle sokuyorduk adamları…
Biz senin için, "hayır sevmeyen" ve hayır kapını kapatmaya çalışan Gümrük Memuru Teoman'ı bile taa başka bir kapıya göndermiştik…


Ah ulan Reza!

Sayende bekamıza girecek görünüyor büyük bir ceza…


Yahya Hoçur
30.11.2017

Telif Hakkı

© Yahya Hoçur @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

ZARRAB MEVZUNA DAİR BİRKAÇ SÖZ
ÖĞRETMELİYİZ ÇOCUKLARIMIZA!

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin