İTİBARSIZ OSMANLI TORUNU!..

Şu olacak iş mi yani?
Bu nasıl bir Tedbirsizlik?
Sizin Köylerde hep öyle olabilir de,
Bizim Köye kötü örnek mi olacaksınız?
Bizim Köye Yeni Adet mi gelecek?
Gerçi Bizim Köylüler pek bunları bilmez ama yine de ne olur ne olmaz!..

Ne oluyor ya? diyenleriniz olacaktır.

Daha ne olsun?

Koskoca Osmanlı Torunu,
Osmanlı'nın son döneminde Dahiliye Nazırlığı yapmış olan Ali Kemal'in torunu olan Stanley Johnson'ın oğlu ve,
Koskoca İngiltere'nin Başbakanı Boris Johnson,
Küçücük bir Marketten Alışveriş yapıyor!

Evet evet!
AVM kapatma filan yok!
Küçücük bir Market!
Muhtemelen de Araplara ait olduğunu tahmin ettiğim bir Market!

Ve tek başına!
Etrafında Koruma Ordusu yok!
Sirenlerle etrafı inleten Trafik Polisleri yok!
Yolların kapatılması diye bir şey yok!
Çatılara yerleştirilmiş Keskin Nişancı Özel Harekât Polisleri yok!
Vatandaşların uzaklaştırılması diye bir şey yok!
Yollarda Park edilmiş Araçlar da bilinmeyen bir Otoparka çekilip Ceza yazılmamış!
Etrafında Yalaka TV Kameramanları yok!
Bizim alıştığımız hiç bir şey yok!
...vb.
Yok oğlu yok!

Kasiyer yakından bakınca tanıyor.
Muhtemelen bir Arap Dükkanı olduğu için, onlar ilgi gösterip çıkarken takip ediyorlar ve Kaldırımda hemen fotoğraf çektirme yarışına giriyorlar!

Ne de olsa Şark Kültürü!
Seçtiklerini ilahlaştıran bir Kültür!..

Yürüyüş yapan İngilizler yanından geçiyorlar ama Başbakan umurlarında bile değil!
Çünkü onlar biliyorlar ki;

"Demokrasilerde Başbakan veya Cumhurbaşkanı, sadece Halka Hizmet için Seçilmiş Maaşlı bir Eleman'dan öte bir şey değiller!.."

Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk denen İngiltere'nin Başbakanı,
Üç Kıtada At Sürmüş Cihan Devleti denen Osmanlı'nın soyundan gelen adam,
Direğe kilitlediği Bisikletini açıp, binip gidiyor!..
...
Çok kızgınım çok!
Allah seni kahretsin Boris Johnson!
Yaktın ulan bizi!
Bu ne itibarsızlık?
Hadi İngilizler böyle şeylere alışık olabilir de,
Bizim itibarımızı yerle bir etmeye, ayaklar altına almaya ne hakkın var ya?

Hiç mi Dedelerine Çekmedin be?
Dedelerin Dünya kadar borçları varken bile İtibarlarından ödün vermediler!
En sıkıntılı dönemlerde İstanbul'u Saraylarla donattılar!
Hatta Koskoca İmparatorluk Batarken bile Avrupalı Tefeci Yahudilerden Borç alarak Çırağan, Dolmabahçe ve Yıldız gibi Muhteşem Saraylar yaptılar be!
Asırlarca Lüks ve Şatafat bizim Karakterimiz olmuş be!

Peki sen ne yapıyorsun?
Bisiklete biniyorsun!
Yahu Bisiklet, Bisiklet!
Sen kalk, BMC, Jaguar, Land Rover, Mini Cooper, Aston Martin, Rols Royce, Bentley, Austin ..vb. Otomobilleri üretmiş olan İngiltere'de Bisiklete bin!

Gülünç olma Boris!
O Bisikletin Zırhı bile yoktur be!
İtibar'dan Tasarruf edilmeeez!
Bak öteki taraftan Deden olan Lawrance'in müttefiki Araplar bile sana gülüyorlar!
Fakir! Fakir! Fakiir! diye alay ediyorlar!
Adamlar(!) hiç bir şey üretmedikleri halde Som Altın'dan araçlara biniyorlar be!
Hatta koskoca bi Uçağı bile bize hediye ettiler!

Ve bir sitem de size İngilizler!
Sizi de Allah Kahretsin emi!
Bize bu kötülüğü yapmayacaktınız!
Bizim asırlardır yapamadığımızı siz nasıl başardınız be köftehorlar?
Bu Osmanlı Torununu nasıl bu hale getirebildiniz?

Sizi Kıskandım ulan Kıskandıııım!..

...

12.04.2020 - Ramazan Akpınar

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

RÜYA
27 YAŞINDAYIM/ MADARA OLMUŞUM

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin