İTTİFAKLAR VE İYİ PARTİ’YE SALDIRI

tp_Blog_Pic_Alagoz

Son Zamanlarda Türk siyasetinin konuşulduğu her platformda konunun öznesi hep İYİ PARTİ olmaktadır. İYİ PARTİ nasıl konumlandığından ziyade nasıl konumlanması gerektiği üzerinde muarızları dışarıdan parti hakkında fikirler yürütmekte, algı operasyonlarına baş vurmakta ve İYİ PARTİ siyasetini belirlemeye çalışmaktadırlar.

İyi Parti'yi etkisizleştirmek için bir yandan her türlü entrikayla itibarsızlaştırmaya devam etmeleri hem de yanlarına çekmek için bölücü partiyle yan yana koymalarının nedenlerini çok iyi tahlil etmek gerekmektedir. Ölümü gösterip sıtmaya razı etme oyunu oynanmaktadır.

Bu konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bazı sorulara cevap bulmak zorundayız.

  1. İyi Parti sosyolojisi hangi tabana oturmaktadır?
  2. İyi Parti'nin birincil ve ikincil belirleyici refleksleri nelerdir?
  3. Peki, cumhur ittifakı bileşenleri neden böyle bir operasyona başvurmak zorunda kaldılar?
  4. Sayın Bahçeli 2002 yıllından itibaren görünmez bir göz olarak neden şeffaf olmayan bire şekilde Türk siyaseti görevini hem de Türk milliyetçiliği adına üstlenmiştir?

  1. İYİ PARTİ SOSYOLOJİSİ:
    İyi Parti sosyolojisi milliyetçi- muhafazakâr ve Cumhuriyetin değerlerini içselleştirmiş insanlara dayanmaktadır. Tabanı çoğunlukla kentli milliyetçi-ülkücü kesimden oluşmaktadır. Bu özelliği ile tabanı; düşünen, sorgulayan, eğitim düzeyi yüksek ve biati reddeden, katılımcı demokrasiyi savunan bir olgu olarak karşımızda durmaktadır.

    İyi Parti bir kitle partisidir. Ülkemizde iktidarın yolu da ideolojik partilerden değil kitle partilerinden geçtiğini siyasi tarihimizde onlarca örneği de vardır. Toplumum tamamını hedef kitlesi olarak gören İYİ Parti, 83 milyon vatan evladına hitap etmektedir. İyi Parti sanal düşmanlıklar, beka hikayeleri ile insanlarımızı kamplaştırmayacağı gibi bu oyuna başvuranların oyununu da bozacaktır.

    İyi Parti'yi Sayın Bahçeli'den ayıran en belirgin farkta budur. Dolayısıyla İyi Parti ile Sayın Bahçeli arasında onarılmaz bir uçurum ve paradigma farklılığı vardır. Haklı olarak İyi Parti tabanı için AKP ve Sayın Bahçeli KIRMIZI ÇİZGİLERDİR.

    Partili Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ve Sayın Bahçeli'nin siyaset anlayışı İyi Parti için Türk Milletinin önünde en büyük engeldir. AKP ve Sayın Bahçeli'nin söylem ve duruşu İyi Parti tabanında menfi söylem olarak kanıksanmıştır. Sözün özü hem AKP hem de Sayın Bahçeli'nin söylemleri parti tabanı için biraz ironik ve yok hükmündedir.


  2. İYİ PARTİ'NİN REFLEKSLERİ
    İyi Parti'nin öznesi Türk milletidir. Türk milletinin maddi ve manevi değerlerine bağlılığını esas almaktadır. Cumhuriyetimizin değerlerini, Türk devletinin üniter yapısını ve Türk milletinin egemenliğini her türlü tartışmanın üzerinde tutar. Bu değerler partimizin olmazsa olmaz refleksleridir. Siyasetimizi bu refleksler belirler.

    Yine partimizin demokrasiyi içselleştirme, siyasette etik değerlerin girmesi ve özgürlüğü esas alan evrensel değerlere yaklaşımı da siyasetinin belirleyici unsurları olmaktadır.İyi partinin bu duruşu onu her türlü bölücü, yıkıcı, ayrıştırıcı unsurlara karşı Türk milletinin teminatı haline getirmektedir. İyi Parti üzerinde koparılan gürültünün nedenlerinden biri de bu özelliğinden dolayı kısa siyasi hayatında %15'lere varan bir yükselişi yatmaktadır. Dolayısıyla İyi Parti'yi bölücülerle aynileştirme topluma uyum sağlamakta zorlanan Sayın Bahçeli ve büyük ortağının hezeyanlarıyla oluşan korkularıdır.

  3. CUMHUR İTTİFAKI NEDEN İYİ PARTİ'YE SALDIRMAKTADIR?
    İyi Parti bütün baskılara, iftiralara sansür uygulamalara rağmen Türk siyasetinde belirleyici unsur olmaya başladı. İktidara giden yol İyi Parti ile yapılacak iş birliğinden geçmektedir. Bunu gören Cumhur ittifakı İyi Parti'yi bölmeye çalışmakta, başaramazsa millet ittifakından ayırarak etkisizleştirmeyi amaçlamaktadır.

    HDP şeytanlaşmış bir partidir. Bunun haklı gerekçeleri fazlasıyla vardır. HDP bir siyasi parti olmanın ötesinde bölücülerin askerlik şubesi görevini yapmaktadır. Bütün bunlar bilindiği ve bu partiyle geçmişte 793 vatan evladının şehit edilmesine sebep oldukları halde nedense bu partiyle İyi Parti'yi aynı kefeye koyma çabalarını devam ettiriyorlar.

    Bütün anketlerde Cumhur ittifakının bu kambur haliyle bir daha iktidara gelemeyeceği anlaşılmaktadır. Burada klasik şark kurnazlığı devreye girmeye başlıyor. Baş mimarı da her zaman olduğu gibi Sayın Bahçeli olmaktadır.

    Millet ittifakının parçalanmasını sağlamak ve bu şekilde iktidar yolunu aralamak tek seçenek olarak cumhur ittifakı önünde durmaktadır.

    İyi parti içinde kargaşa çıkarmak, CHP'nin zaman zaman yanlış uygulamalarını da örnek göstererek İyi Parti'yi toplum nezdinde itibarsızlaştırmak tek hedefleri olarak karşımızda durmaktadır.

    Bütün bu oyunlara rağmen bu günkü siyaset dayatmalarında ittifaklar bir zorunluluk halini almıştır. Bunun müsebbibi yine AKP ve MHP'nin dayattığı ucube başkanlık sistemidir. İttifaklar sebep değil sonuçtur. İttifaklara eleştireceğimize bizi ittifaklara zorlayan ucube sistemi eleştirmeliyiz.

  4. SAYIN BAHÇELİ SİYASETİ
    Sayın Bahçeli; şeffaf, millet iradesine dayalı siyaseti bir tarafa bırakarak soyut tehditler, baskılar gözdağı vermeler gibi militarist bir siyaseti maalesef Türk milletine dayatmaktadır. Bunu vatanperverlik, milliyetçilik gibi ulvi değerlerle ambalajlama yoluna gitmektedir. Sayın Bahçeli'nin bu siyaset anlayışı önümüzdeki yıllarda birçok siyaset bilimcinin tez konusu dahi olacaktır.

    Millette rağmen milliyetçilik, milletin olmadığı demokrasi ve biati esas alan köhne politikalarıyla Sayın Bahçeli Türk demokrasisini kökten katletmektedir. Her Türk milliyetçisi bu olgu üzerinde çok iyi analiz yapmak zorundadır. 
×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

STEPHEN DEMETRE GEORGIOU VE KUR’AN DİLİ
MANSUR YAVAŞ'A MEKTUBUMDUR

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin