Meral AKŞENER’e açık mektup;

aksener4b

Sizin ipek yüklü kervanınız mı var? 

Sayın Akşener,

Sizi 1997 yılından beri tanır ve severim. Demokrasi mücadelenize 28 Şubat sürecinden beri tanıklık ederim. 1998 yılında II. Demokrasi için yaptığımız bir söyleşide sizi korkutmaya, sindirmeye çalışan darbeci askerlerden korkmadığınızı ifade etmek için "Benim ipek yüklü kervanım mı var?" demiştiniz. Sizi sevmeme neden olan cesur mücadeleniz ve bu sözlerinizdi. Bana göre, siyasi başarınızın altında bu cesaretiniz yatmaktadır.

AK Parti ve MHP maceralarınız da, aslında büyük bir cesaret ve demokrasi mücadelesidir. İsteseniz konfor alanınızı bozmaz, her iki partide de el üstünde tutulur, her dönem milletvekili-bakan olur, mutlu mesut yaşar giderdiniz. Ancak siz mücadele ve demokrasiyi seçtiniz. Yeni bir alternatif oluşturmaya, ülkemizi çağdaşlaştırmak için yeni yeni yollar açmaya çalıştınız.

Sayın Akşener;

Açmaya çalıştığınız yeni yollar bugün kapanmıştır. Hâkim parti etkisi altında, hâkim partinin müthiş örgütsel organizasyonu ve stratejik üstünlüğü ile 20 sene geçirdik. 14-28 Mayıs seçimleri sonrasında muhalefet ve dolayısıyla demokrasimiz tıkanmış durumdadır. Muhalefetin hâkim partisi CHP'nin bu tıkanmayı aşabilecek lideri, kadrosu ve söylemi kalmamıştır. Türk toplumunun sosyolojisini çözememekte, cahil-aptal-gerici diye yaftaladığı kesimlerden oy alabileceğine inanarak ömür geçirmektedirler. Sözde ilerici-aydın kimlikleriyle aslında derin bir siyasi cehalet içindedirler ve konfor alanlarını hiç bozmadan zayıf bir örgütlenmeyle aynı şeyleri yaprak farklı sonuçlar beklemektedirler. CHP adına ufukta en ufak bir değişim görünmemektedir. Tahminim önümüzdeki seçimlerde CHP elindeki belediyelerin çok büyük çoğunluğunu kaybedecektir. Muhalif seçmen son seçim yenilgisinin ardından değişime direnen ve üstelik AKP artığı partiler tarafından resmen dolandırılan CHP'ye kin beslemeye başlamıştır ve sonuçları onlar açısından çok ağır olacaktır.

Sayın Akşener;

CHP için mevcut riskler İYİ Parti için de fazlasıyla mevcuttur. Tehlike yerel seçimler kadar yakındır ve gerçektir. Üstelik CHP, merkez sola dümen kırarak iktidar olamasa bile varlığını devam ettirebilir. Ancak İYİ Parti bu şansa da sahip değildir. Sol seçmen iktidar olmamaya alışkındır ancak sağ seçmen iktidar ister, iki dönem iktidardan uzak kalan sağ partiler kadro ve seçmen kaybeder ve küçülerek yok olup giderler.

İyi Parti, MHP veya CHP gibi seçmen sadakati olan bir parti değildir. Masadan kalktığınızda yaşanan istifalarla bunu gördük. Hal böyle olunca İyi Parti adına seçmen kazanımının sürekli yeniden üretilmesi lazımdır.

İyi Parti, hiçbir ittifaka dâhil olmadan kızgın muhalif seçmene yönelmeli, başta genç CHP seçmeni olmak üzere seçmenini yeniden üretmeli, yeniden konumlanmalıdır. Bunu yapabilmenin de ilk şartı bir lider değişimidir. Siyaset liderler üzerinden yapılır ve yeni bir lider olmadan hiçbir muhalif partinin umut olması mümkün değildir. Muhalefet kendi değişimini yapamazsa korkarım seçmen muhalefeti çok sert şekilde değişime zorlayacaktır.

İyi Parti, önünüzdeki olağan kurultay nedeniyle bu değişimi yapma şansına sahiptir, partiyi yok olma noktasında gelmeden bu cendereden çıkartabilir, yeniden bir umut haline getirebilirsiniz.

Biliyorum, demokrasiye bağlı ve harekete geçecek kadar cesursunuz. Kazanacak aday söyleminizle toplumu ne kadar doğru okuyabildiğinizi de ülkece gördük.

Bir kez daha görev size düşüyor. Bu kurultayı Türk demokrasisi adına yeni başlangıçların mihenk taşı haline getirebilir, bütün muhalefeti değişime zorlayacak bir dalga başlatabilir, kurduğunuz ve bugünlere getirdiğiniz partinin muhalif dip dalgayı herkesten önce yakalamasını sağlayabilirsiniz.

Önümüzdeki kurultayda muhalif dip dalgayı yakalayabilecek bir adayı işaret eder, onunla birlikte geleceğin kadrolarını göreve getirirseniz, büyük saygı ve minnetle anılacak bir lider olarak siyaseti bırakmış olursunuz. Tarihi demokrasi mücadeleniz taçlanır, gönüllere taht kurarsınız. Aksi halde Kılıçdaroğlu gibi değişime direnirseniz en geç yerel seçimler sonrasında hem liderlik anlamında hem de toplumsal destek anlamında büyük sıkıntıya düşersiniz.

Görev sizin, karar sizin, vakit de tam bu vakittir. Ya demokrasinin önünü açacaksınız, ya da demokrasi sizi bir kenara atarak kendi yolunu bulacak. Artık o yol nereye giderse, ülkemizi nereye götürürse hep beraber yaşayıp göreceğiz. Son bir kez liderliğinizi ve cesaretinizi gösterme vaktidir.

Yoksa sizin ipek yüklü kervanınız mı var?


×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

SAĞ SOL DEĞİL DEĞİŞİM
DEVEYE DİKEN....!

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin