BAŞÖRTÜSÜ-KILIÇDAROĞLU-6'LI MASA

Allah aşkına kim veriyor size bu akılları?

Ne şimdi bu? Nereden çıktı başörtüsü muhabbeti?

Sizin "Helalleşme" dediğiniz şey milletin nazarında bayatlamış muhabbetleri ısıtıp ısıtıp tekrar piyasaya sürmek mi?

Yahu bu ülkede din üzerinden oy veren seçmen oranı yüzde on beşi geçmez. O yüzde on veya yüzde on beş de size sittin sene oy vermez. Millet din diye oy verseydi Erbakan tek başına iktidar olurdu.

AKP'yi tek başına iktidara getiren din değil, o dönemki siyasilerin beceriksizliği. Tabi payın büyük kısmı o dönemde bizi Bilge(!)liğiyle şaşırtan Devlet Bahçeli'nin. Devlet Bahçeli AKP'ye gittiğinde çoğu insan sinirlenmişti ama ben sevinmiştim. "Güzel oldu, muhalefetin önündeki bir engel kalktı" demiştim kendi kendime. Ama son zamanlarda muhalefetin yaptığı işlere bakınca "Herhalde Bahçeli'nin bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışıyorlar" diye düşünmeye başladım.

O da bir ara ip falan atıyordu. Hatırlıyorsunuz değil mi o günleri? Yine tam "AKP gözden düşmeye başladı" demeye başlamıştık ki beyefendi bir ip atmıştı ve MHP'nin 57. hükümet dönemindeki pasifliği milletin zihninde şak diye canlanmıştı.

CHP'nin başörtüsü muhabbeti de millete sadece bir dönemin sosyete solcularını hatırlatır.

Kılıçdaroğlu başörtüsü muhabbetini açtı ya siz şimdi Erdoğan'ı görün. Gece sevinçten uyumamıştır o!

Yemin ederim aklım almıyor. Hiç mi geçmişten ders almıyorsunuz?

Hatırlarsınız bir ara Deniz Baykal da çarşaflı iki kadına rozet takmıştı. Muhtemelen o seçimde çarşaflılardan CHP'ye iki oy çıkmıştır, o da rozet taktıkları!

24 Haziran seçimleri öncesinde Meral Akşener sürekli hacılığından, beş vakit namaz kıldığından söz etmişti. Millette "Abla sen rahat rahat ibadetini yap" dedi ve seçimlerde yüzde yediyi kilitledi.

Muharrem İnce seçim süreci boyunca annesinin başörtüsünden söz etti, yetmedi "Menderes'in mezarına gideceğim" dedi ve hala seçim günü nereye gittiği bilinmiyor!

Yahu sırf din üzerinden oy kullanan yüzde onluk zümre mutlu olsun diye Ekmeleddin diye bir şey buldunuz (Burada "Hatırlıyor musunuz?" diye sormuyorum çünkü bu efsane unutulmaz.) Sonuç ne oldu? Bizi bile sandığa sürükleyerek götürdüler.

Bir iktidar düşünün, yolsuzluğa batmış, rüşvet var, torpil var, liyakatsizlik var, karşı çıkana küfür, dayak, hatta hapis var, ahlaksızlık var, din sömürüsü var, kutuplaştırma var... Bütün kötü kavramları yan yana dizin hepsi mevcut. Ama muhalefet hala fi tarihinden kalma sorunların üzerinde tepiniyor.

Bir altılı masa kurdular, ben hala o masada ne konuştuklarını çözemedim.

"Aday belli mi?" Diye soruyoruz, "Yok, o mevzuyu konuşmuyoruz" diyorlar.

"HDP meselesi konuşuldu mu?" Diyoruz. "Yok onu konuşmuyoruz" diyorlar. Yahu belli ki iktidar seçim stratejisini HDP üzerinden kurmuş. Bunun farkında olmamak için eşek olmak lazım. Muhalefetin, iktidarın seçim stratejisine karşı bir strateji üretmesi gerekli değil mi? Yok efendim, o da yok, onu da konuşmuyorlar.

"Yolsuzluklar" diyoruz, biri "Devr-i sabık yaratmayacağız", diğeri "Hesap soracağız" diyor. Belli ki yolsuzluklarda masanın gündeminde değil.

Ekonomi desen hepsi ayrı telden bir şeyler anlatıyor. Ortak bir ekonomi programı da yok masamızda.

Konuşulacak ne kaldı ki geriye? Mevzu bitti!

Ben gerçekten o masada ne konuştuklarını çok merak ediyorum.

Bu "Helalleşme" muhabbeti hakkında son olarak şunu söyleyeyim.

Birileri sanırım farkında değil, siz bu seçimi kaybederseniz, ne bu ülkenin vatansever Kürt'ü sizi affeder, ne vatansever Türk'ü sizi affeder, ne de gerçekten inancına bağlı Alevisi - Sunnisi sizi affeder.

Helalleşmek için henüz erken. Siz helalleşme işini seçim gününe bırakın.

Okan Kilit

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

BİN SELAM
YAZ BİTTİ

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin