bir resimdi annem eskimeyen
tuttu elimden bırakmadı
taktım şarkıları radyoya sesim son ses
ağırlığımca özne birikti benim yüzümden zamana
topallıyorum hüzün
yürüyorum karınca
duası kaldı
açılmış göğün bilmem kaçıncı katında
sis perdesi aralanmışken
üşümüş ellerimle ben durmuşuz
fersude akşamlarda
bir martının aç kalmış çığlığına saklamışız kimliğimi
çakırkeyf yıllara bakıp unutmuşuz ateşe koşan
boncuk boncuk öpüşleri
Düşünme ki farklı renktir
Kızıl Çin ve Amerika.
Vahşilikte bunlar denktir
Kızıl Çin ve Amerika.
içimin ıssızlık halleri bunlar
bulutlar evleri geçti az önce
gül batığı notalar duydum
bazıları dikenli
şarkı söylemeyen notalar
Sen beni sevmeyi ar gördün demek
Çekilir giderim canın sağ olsun
Gönlüne elleri yar gördün demek
Yıkılır giderim canın sağ olsun
Gönlümden geçenler bir an dillense,
Yanağın al olur utangaçlıktan.
Kor alev yüreğim sönse, küllense,
Zafiyet geçirir ruhum açlıktan.
Tarihe geçecek bu büyük ayıp
Dert üzre yeni dert bitiyor Yavuz
Bu düzende kalp yok, adalet kayıp
Vicdanı kenara itiyor Yavuz
gürlüyor içimiz
biraz sonra yağacak
balk oynuyor kelimeler bak
varsın alsın kıyamet bizi
eksik olsun bu defa şemsiyemiz
Ülkücü şehit Cengiz Baktemur ve onun nezdinde; değerli yeğeni Cengiz Baturhan Çelebi beyefendiye...
Ne sağa, ne de sola minnetim
Ülkücüyüm gardaş, ülkü derim!
Başa geçen beğ değil, bilirim...
Ülkücüyüm gardaş, ülkü derim!
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
