Yobazlar vaciptir katli dediler
Ürktüm cehaletten korkum Alevi
Duayla semaha durdu Yediler
Üçlerden yol aldım Kırkım Alevi
Be hey ahmak! Hani nerde Sahn-ı Semân-ı Fatih,
Ne oldu da medreseden önce ilim kovuldu,
Bir bir eksildi Felsefe, Fen, Geometri, Tarih,
Kur'an mehcur bırakıldı, bir kenara konuldu.
"Okan Kilit'in Şekerim şiirine naziredir"
Sapı bırak saman bile ithaldir,
Sakın sorma bu ne ahval, ne haldir,
Servetimiz Burak ile Bilal'dir,
Nisanlarda güller solmaz akıllım.
Süleyman Baydili'ye...
Kirpiğim öteye çırpmıyor kanat,
Bir anda küçüldü sanki kâinat.
Mazide yaşanan her şeye inat,
Vaktidir bu şehri yakıp gitmenin.
Bahar gelir, filiz verir ağaçlar,
Yeşillenir kır tepeler, yamaçlar,
Göçmen kuş yuvaya dönmek amaçlar,
Dönüp yuvasını bulmaz Mihrinaz.
Pancarın sapı var al buyur yersen
Tozunu, küpünü sattı şekerim
Şeker fabrikası bana sorarsan
16 Nisan'da gitti şekerim
Yaşlı gözlerle bir gün beni
Ararsın da, bulamazsın...
Başka elleri, başka teni
Sararsın da, bulamazsın...
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
Kırk yıllık program, kırk yıllık plan,
Türkler'e hançerin saplıyor çaşıt.
Maziyi yıkıyor, atiyi çalan,
Sevinçten dört köşe zıplıyor çaşıt.