Bakiye

bakiye154

Ana rahminden çıkıp mezara dek yürüdüm,
Yaşadım mı öldüm mü, muallakta zan kaldı.
Daha tomurcuk iken açamadan çürüdüm,
Yaz-baharı tükettim, mevsim-i hazan kaldı.

Sürünerek başladım, ardından emekledim,
Kaybettiğim her şeyi kazancıma ekledim.
Tütmeyen bir ocakta yıllar yılı bekledim,
Yazık ki kucağımda kalaysız kazan kaldı.

Ufkum aydınlanmadı, umudum karartıya,
Sevincim mağlup oldu hüznümdeki artıya.
Yaşamı kursağında taşıyan bir martıya,
Denizden daha yakın Kaf ile Fizan kaldı.

Bir mevta namzediyim çırpınsam da nafile,
Fakat anlatamadım içimdeki gafile.
Ömür adlı yolculuk, biterken salâ ile
Geride kulağıma okunan ezan kaldı.

Yelkenim suya indi bitti artık savaşım,
Saçlarımı ağartmak içinmiş tüm telaşım.
Neyim var neyim yoksa anlatsın mezar taşım,
Türkümü söyleyecek dilsiz bir ozan kaldı.

24.03.2017-Malatya
Mustafa Erkenekli

Telif Hakkı

© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Sevmek...
Hüzünbaz

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin