ÜRETMEK GEREK

Dünyada yaşam baş döndürücü bir hızla ilerliyor.
Bilim teknoloji almış başını gidiyor.
"Bu baş döndürücü ilerleme acaba insanlığın yararına mı yoksa zararına mı?" diye düşünmeden edemiyor insan.

Teknolojik bir buluş daha sindirilmeden bir yenisinin bulunduğu haberini alıyoruz. Malesef bu teknolojik ilerlemenin getirdiği rahatlık dünyanın her yerinde aynı oranda yaşanmıyor.

Bu ilerleme teknolojiyi geliştiren ülkeler için refah,mutluluk demekken bunun dışında kalan insanlar içinse kan ,gözyaşı ve zulme demek olabiliyor.

Bugün özellikle Ortadoğuda yaşanan savaşların altyapısında bu vardır. Yoksa neden 10 binlerce kilometre öteden Amerikanı, Rusu, Çini, İngilizi, Fransızı buralara gelip müdahil oluyor...

Basit bir örnek Rusya yeni geliştirdiği füzesini Hazar Denizinden ateşleyip,birkaç ülke ötesinde Suriyedeki hedefi vuruyor. Ulaştığı silah teknolojisinin reklamını yapıyor.

Afrikada tüm kaynakları sömürülen insanlar aç susuz ilkel şekilde yaşamaya mahkûmken onları sömürenlerin şatafatı nedir acaba...

Dünyada bunlar yaşanırken biz ne yapıyoruz acaba?

Bu soruya cevap aramadan önce şunu belirtmemiz lazım diye düşünüyorum;

Teknolji devi ülkeler bu geliştirdikleri teknolojiyi pazarlamak zorundadırlar bunun yoluda kendileri dışındaki toplumları üretimden alıkoyup tüketim toplumu haline getirmektir. Ülkemiz 20 30 yıl öncesine kadar iyi kötü bir sanayisi olan, tarımdada kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biriydi. Zaman içerisinde özellikle 1985'ten sonra yeni dünya,çağdaşlaşma bilmem nelerle adım adım tüketim toplumu olmaya zorlandık. Teknoji ithal etmesi gerekenler teknojik ürünler ve kültür ithal edince ülkemizinse dengesi bozuldu. Sonrasında ise özelleştirmelerle ülkenin üretim yollarına kilit vuruldu. Tarım ve hayvancılığa gereken önem verilmeyerek yokedildi.

Bugün gelinen noktada ise üretmeyen,üretmesine izin verilmeyen bir tüketim toplumu olduk. Mercimekten buğdayına, etinden sütüne, kâğıdından plastiğine, kaleminden silgisine, petrolünden otomobiline ithal eder olduk.

Bugün soğan patates bulamıyorsak bunun tek sebebi tüketim toplumu olmamızdır.

Türk Milleti bu darboğazdan çıkar mı, elbette çıkar. Yeter ki özüne dönsün Türk olduğunun farkına varsın. Kendine dayatılanı değil gerçeği kabul etsin. Biran önce tarlasında bahçesinde ahırında yaylasında fabrikasında üretmeye başlasın. Belki bir iki yıl zarar edecektir ama bu hamlesi bir milleti esaretten kurtaracaktır.

Unutmayın üretmeyenler, üretenlerin kölesi olur.

TANRI TÜRKÜ KORUSUN ve YÜCELTSİN

Mehmet Kara
Demirdağın Kurtları EKDD Genel Başkanı
×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

MAZBATA
İttihatçılık Fikrinin Oluşumuna Dair-1

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin