KARARAN HAVA

Evet fazlasıyla üzülüyoruz, evet gözlerimizden akıyor içimizin acısı yara basımı tuzlumsu yaşıyla, evet onlara olan minnet borcunun tonlarca ağırlığı altında eziliyoruz ama onların bizler için canınını hiçe saydığı kadar ÖLEMİYORUZ!

Hava kararmaya başladı iyiden iyiye!
Birazdan yağmur başlar ve ortalığı mis gibi toprak kokusu sarar… Önce hangisinden bahsetmeye başlayayım bilemedim! Yağmurdan mı toprak kokusundan mı yoksa her ikisinin muhteşem birleşimindeki huzurun verdiği rehavetten mi?
Bence sırasıyla yol almalı rehavete doğru…

Göğün en asi, en çılgın hali nasıl olur diye sorsanız bana,yağmurunu bırakmak için bulutun gökyüzünü esir aldığı görüntünün resmini çizmek isterdim hafızalara...
Beyaz bir bulut güneşi gölgelerken o göz alıcı beyazına inat nasıl siyaha dönüştüğünü hala anlayabilmiş değilim!
Hadi bunu geçtim de bir taraf siyah bir taraf beyaz bulutlarla çevriliyken onlara inatla mavi gökyüzünün altında ıslanmak içindeki çocuğu şımartıyor insanın…

İnceden başlayan yağmur damlaları safları sıkıştırmaya başlayınca ıslandığını anlıyorsun üşümeye meyilli doğan gereği ve sığınacak bir yer arıyorsun kendine…

Ve durur yağmur, ortalık salaklaşan bakışlarla süzülmeye çalışılırken içine çektiğin nefesin tadı sanki huzurun kapısını aralar, düşüncene yansıtamadığın hafıza yitimlerinde…

Evet, şu an salaklaşan bakışlarımla yağmur suyunun toprakta kayboluşunu izlerken içime dolan yaban otlarına karışmış toprak kokusuyla bir ağırlık çöküyor üzerime…

Bu durumu huzurun beni sürüklediği rehavete yoruyorum, fazla yormak istemediğim aklımca...
Hadi şu tembelliği üzerimizden kısa bir süreliğine atalım ve çalışmaya meyilli aklımızı biraz yoralım;

Ne demiştik en başta
Hava kararmaya başladı iyiden iyiye...
Evet yarınını göremeyen insanlar için hava kararmaya mahkumdur ki bu durum vatandaşlık muhakemesinde geleceğimizi savunamadığımızın en berbat eseridir...
Bulutlardan bahsettik
Beyazı karası mavisi...
Beyaz bulut yarındır, mavi bulut umut
Kara bulut mu?
Onu bilmeyecek ne var canım!
Kara bulutu da bugüne yordum!
Yarını karanlık, umudu terkedilmiş geleceğin kayıp yanı kara bir bulut değil midir üzerimizde dolaşan?

İnceden başlayan kan yağmuru safları sıkıştırmaya başlayınca geri çekilmeye başlıyorsun korkmaya meyilli doğan gereği ve güvenli bir yer arıyorsun yaşamak için sığınacak!!!
Toprak!

Oy rengi kızıllaşan toprak, sen ne çok kan kokuyorsun öyle! Damarlarımdaki kan kuduruyor kokunu içime çektikçe…

Evet fazlasıyla üzülüyoruz, evet gözlerimizden akıyor içimizin acısı yara basımı tuzlumsu yaşıyla, evet onlara olan minnet borcunun tonlarca ağırlığı altında eziliyoruz ama onların bizler için canınını hiçe saydığı kadar ÖLEMİYORUZ!

Asıl mesele ne biliyor musunuz?

Acınası halimizi ise görmezden geliyoruz

Çünkü onların öldüğü nedenin anlamını çözüpte tek yürek olup yaşamayı beceremiyoruz!!!
Hangi şehit gömülürken mezhebi ya da siyasi görüşü düşünülerek ona göre muamele yapılıyor?
Birlik olmak için bir fidanın devrilmesini bekliyor olduk ve buna alıştırıldık!
Geri kalan zamanlarda çok güzel ayrıştırıldık…

Ve yarın devrilecek fidan kalmadığında denecekki
Türk'ün soyunu kuruttuk…

Hani nerde senin siyasi görüşün?
Hani nerde senin ayrıştırıldığın sebepler?
Benim vatanım tektir ve üstünde yaşayan Türk'tür...
Kansızlığına dokunan her ne sürç-ü lisan işledimse affolmaya!

Saygılar...


Oparetör

Telif Hakkı

© Metin Operatör @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Annemin Elinde Kurt İşareti
ALLAH BİLİYOR

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin