Ölmek mi yaşamak mı?

Ne kadar konuşsak da yazsak da ne kadar yaşamaya ve yaşatmaya talip olsak da Türk'ün payına yine ölüm düşecek galiba.

​Bir devletin vatandaşını şehit vermesi mi daha kolay yoksa yaşatması mı? 

Ülkemizde şehitlik, en kolay ulaşılan rütbe oldu. Tabii ki bir kutsallığı var ona bir şey demiyoruz zaten. Ama diyorum ki acaba buna mı sığınıyoruz. 

Oğlan askere gitti tamam. 
E işte çatışma falan mukadderattır şehit oldu.
Allah rahmet eylesin. 

Bu kadar basit mi yani? 

"O, en yüksek mertebeye ulaştı" der bilmiş beyefendiler. 

Tamam deriz eyvallah da nereye kadar sürecek bu savaş. Türk insanını ölmeye programladılar çünkü yaşatmayı kimse düşünmüyor. Çünkü yaşatmak daha zor geliyor. Türk devletlerinde bu hep böyle süregelmiştir zaten. Türk isen savaşacaksın ve öleceksin. Tamam, vatan için ölürüz bu zaten Türklüğün şanındandır ama yaşamaya da hakkımız yok mu? 

Yazıcıoğlu'nun dediği gibi en tehlikelisi şehit vermeye alıştırılmış bir toplum. Ve Türk toplumu bu çıkmaza çoktan girdi. 

Ölüyoruz diyoruz demek ki yaşanılacak!
Ama yaşayan hiç biz olmuyoruz. 

Devletimiz yaşıyor diyeceksiniz; doğru devletimiz yaşıyor ama o devlet bizim devletimiz mi diye sorsak hiçbir vatansever arkadaşım çıkıp da gönül rahatlığıyla "Evet ulan bu Türk'ün devleti" diyemez galiba. 

Bir devletimiz var adı Türk, kurucu ruhu Türk. Ama yönetenler ne kadar Türk? Türk olmasını geçtim ama ne kadar Türklük şuuruna sahip. Eğer bu şuur olsaydı devlette Türk bu kadar hakir, öksüz kalır mıydı bugün? 

6 gün önce Tunceli'de kaçırılan Necmettin Öğretmenin şehit olduğu haberi düştü bugün haberlere. Ruhu şad olsun. Biz bu haberleri nereden takip ettik peki. Pkk forum sitelerinden, onların yazdıklarından. 

Kaçırılan öğretmenimizin 6 günde bulunamaması rezaletini geçtim devlet dediğin bir açıklama yapmaz mı? Dünyaya kafa tutuyoruz tamam güzel de senin öğretmenini kaçırdı örgüt, senin memurunu kaçırdı o ne olacak? Devleti eskisi gibi doğu-batı diye ayırdık da bizim mi haberimiz yok. Yoksa kafasında ülkeyi asıl bölenler biz faşistler değil de sizler misiniz? 

Bir Türk için bayrağının dalgalandığı her yer vatandır. 

Aybüke Öğretmen Batman'da şehit olur, Necmettin Öğretmen Tunceli'de. Biz bölmeyiz ülkeyi her yerde görevimizi layıkıyla yaparız. Ama siz sevgili devlet erkânı batıda tüm dünyaya kafa tutarken doğuda bir hafta boyunca bir öğretmeni bulamadığınız için bir şey söylemeyecek misiniz? 

Türk görevinden kaçmaz gerekirse de şehit olur ama sizin göreviniz de yaşatmak. Şeyh Edebali'den de mi hiç nasiplenmediniz?
İnsanı yaşatın ki devlet yaşasın. 

Ne kadar konuşsak da yazsak da ne kadar yaşamaya ve yaşatmaya talip olsak da Türk'ün payına yine ölüm düşecek galiba. 

Ne diyelim vatan sağ olsun.

"Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
Bin cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü"