Kaybettiğinizi bazen zaman geçince anlarsınız...
Siz aslında 1 Kasım'ı doğru değerlendiremediğiniz ve değerlendirilmesine izin vermediğiniz gün kaybettiniz.
Siz aslında kongre için imzalar toplanmaya başladığında, bunu küçümsediğinizde, yeterli sayıyı bulamazlar diye ülkücülerin cesaretini, harekete sahip çıkma anlayışını, şahsiyetli tavrını aşağıladığınızda kaybettiniz.
Siz aslında, sizi seçen delegelerin yarısı önünüze 548 imza koyduğunda, bunu hiçe sayarak kaybettiniz. Siz aslında kanunun ve tüzüğün verdiği hakkı kullanan ülkücülere, mahkemeyi adres gösterdiğiniz gün kaybettiniz.
Yargıtayın Açıklamasına bakınca;
1 - Açıklamada öne alınma talebi sebebiyle dosyanın incelendiği belirtilmiş. O öne alma talebinin sebebinin, 15 Mayıs'ta toplanacak kurultay olduğu ve tereddütlerin giderilmesi için yapıldığı malum.
2 - Öne alma talebi geldiğinde ya takvim yoğun, acil ele alma imkansız denir, ya da öne alma isteminin gerekçesi olan 15 Mayıs'tan önce karar vererek tereddüt sona erdirilir.
3 - Öne alma kabul edilip, kararın henüz verilmemesinin sebebi ne olabilir? Ön incelemesini yaptık denmiş. İstense; öne alınmış ve ivediliği olan, teferruatlı olmayan bir dosya hakkındaki kararın, incelemesi yapılmışken bir gün içinde verilebileceğini hepimiz biliyoruz.
Suudi Arabistan Şeriat ülkesi
Yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır, 90'lı yıllarda Suudi Arabistan'da inşaat sektöründe çalışan bazı Türk Vatandaşlarının üzerlerinde, o ülkede uyuşturucu kanunu dahilinde yasak olan ilaçlarla yakalandıkları için, idamları isteniyordu.
Kongrede tüzük değişikliğinin gerçekleşmesi için yaklaşık 620 oya ihtiyaç var.
Malum, 548 delege zaten imza verdi. Yaklaşık 70 delege daha bu değişikliğe onay verdiğinde kongrede sonuç alınmış oluyor.
İmza sürecinde yaşananlar ortada. Kimlerin, niye imza veremedikleri belli. Hatta bu sürecin ardından bütün baskıya rağmen imza vermeyen Giresun, Bolu, Burdur, Adapazarı gibi illerden yükselen açık destek biliniyor. Ayrıca şu ana kadar yine imza vermeyen milletvekillerinden üçünün ve çok sayıda MYK üyesinin kongre toplansın iradesi kendileri tarafından ilan edildi.
Bu tablo, o imza vermeyen ve ihtiyaç duyulan 70 delegenin varlığını, hatta çok daha fazlasının olduğunu gösteriyor.
Bunlar ülkücü irade değil mi?