ÜLKÜCÜLER ÜLKÜCÜLER bu ülkenin, tuzudur, unudur, şekeridir.GERÇEKTE çimentosudur. Her şart altında ülkenin ve yüce Türk milletinin güvencesidir. Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin sigortasıdır. Adalet ölse de, hatta ülke de siyasal islamcı kafa hüküm sürse de ÜLKÜCÜ HAREKET'in temel değerleri yok edilemez. ÜLKÜCÜLER Atatürk,Başbuğ ve Cumhuriyet'in kalesidir. Hiç bir dış tehdit ve saldırı...
Ekrem İmamoğlu valinin birine "it" dedi mi demedi mi? Henüz net bir görüntü alamadık, demiş de olabilir dememiş de. Eğer demişse seçmenin tercihini değiştirecek mi onu da bilmiyorum. Ne var ki küfredenin lehine oy arttıran, seçmen adına, dahası "Türk milleti" adına utandığımız bazı net görüntüler var dimağımızda.
"Lan! Ananı da al git" bütün vatandaşların üzerine alınması gereken bir küfürdü örneğin. Hele Soma'da olanlar? "Niye kaçıyorsun ulan İsrail dölü!" Sonra da tokat! Bütün bunlar herkesin gözünün önünde oldu. Vatandaşına böyle küfürler eden, üstüne tokatlayan "devlet"in oyu düştü mü arttı mı? [Gözünün önünde olanı gönlüne dert düşürmeyen "millet"e Türk milleti denmesi utanç vericidir.]Merkezi Suriye'de bulunan Haznevi tarikatı Gaziantep'te bir saray yapıyor. Türkiye'de "İlim ve İrfan" adlı dergi etrafında toplanan tarikatın üyelerinin ücretsiz olarak çalıştıkları inşaata kimseti yanaştırmıyorlar. Selefi örgütlerin yuvası oluyoruz! Yeni IŞİD'ler Türkiye'den çıkacak! Cehaletin bizi getirdiği nokta. Şeyh hazretleri için saray. Sorarsan şeyh hazretleri saraylara layı...
Ne kadar tanıdık geliyor artık bu ifade değil mi? "…ifadesi alınarak serbest bırakıldı!". Bir de tabii bunun "…adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı…" şekli var. Ben hukukçu değilim. Dolayısıyla bu ifadelerin aralarında olan ince ayrıntılar, farklar hakkında pek yorum yapamayacağım. Aslında beni pek de ilgilendirmiyor. Sadece bu iki ifadeyi son yıllarda basında ne kadar çok okuduğumuz...
Uzayı mı keşfediyoruz Allah aşkına. Ekrem İmamoğlu-Binali Yıldırım canlı yayın buluşmasını adeta uzayda bir keşifmiş gibi günlerdir konuşuluyor olması; bir anlamda demokrasimizin gelişmişlik düzeyi açıdan utanılası bir durumun dünya aleme ilanı gibi bir şey. Vatandaşın bunda elbette bir kusuru yok ama siyasi liderler arasında şimdiye kadar böyle bir buluşmanın yapılamamış olması veya bö...
AKP'nin İBB adayı Binali Yıldırım, Diyarbakır'da Kürdistan diyerek AKP nin dün söylediğini bugün inkâr eden siyasi söylemlerine bir yenisini daha ekledi. 31 Mart öncesi HDP eş başkanı Sezai Temelli "Kürdistan'da biz kazanacağız, batıda AKP ye kaybettireceğiz" dediği için "Türkiye'de Kürdistan yok. Kürdistan istiyorsan defol git Kuzey Irak'ta yaşa" diyenler bugün Kürdistan diyerek Kürt se...
Fesli ve cücükleri konusuna devam edelim.
12 Eylül öncesi bu mücahit takım kuytu köşelerde saklanırken altan alta da çalışmalarını aksatmıyordu. Özellikle medya konusunda çok sıkı çalışıyor ve gerçekten önemli bir başarı kazanıyordu. Bizler ise sokaklarda (kendimize göre) kavga veriyorduk. Hatta bu cücükler abdestli namazlı diyerek zaman zaman koruyup kolluyorduk. Ne olduysa 12 Eylül ile oldu. Onlar dışarıda bizim yiğitler içeride. Onlar artık güç kaznıyor bizimkiler işkence altına alınıyordu. Bizim kısmetinize yine acı düşmüştü.
"Kendi gitti cücükleri kaldı yadigar."
Gaziantep'te bir imamın söylediklerini hatta daha ağır ifadeleri çok duyduk. Belli ki o zamanlar işin ciddiyetini ve boyutlarını tahmin edemedik.
Peki bu mesele bugünün meselesi mi? Türklük ve Atatürk düşmanlığı bu insanların dna'larına işlemiş. Aslında varlıkları da bu düşmanlığı körüklemeye bağlı.
Peki bu insanlar bugünlere nasıl geldi?
Bu insanlar bilerek veya bilmeyerek bir projenin ürünleri olarak piyasaya sürülmeleri çok yeni değil aslında.
Yerel seçimlerin haksızca, hukuka bir santim prestij duyulmadan iptal edilmesiyle başlayan süreci hepimiz takip etmekteyiz. Genellikle asgari otuz yaş ve üzerindeki yetişkin insanlarda etkin diyebileceğimiz biçimle başlayan siyasi düşüncenin eğilimi; içi boş, kuru gürültü duygusal serzenişlerden elini eteğini çekmesiyle memleketimizin kaderi üzerinde oynanan pis oyunlara dönük bir dikkat...